Garsondan müşterilere

Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Eklenme Tarih 30 Eylül 2024

MUTLAKA okuyun, biz aşağıda küçük bir özetini vereceğiz.
Rezervasyon yaptırın, rezervasyon yaptırdığı için henüz kimse ölmedi...
İşinizi sağlama alın, hiçbir şey olmaz.
Rezervasyon yaptırdığınız saate uyun, sahilde yürümeye gitmiyorsunuz...
8'deki rezervasyona 10'da gidince cool olmuyorsunuz. Bilin.
Eğer rezervasyon yaptırmadığınız bir restoranda size yer yok diyorlarsa yoktur. "Hiç mi yok?" diye sorsanız da yoktur. "Bize de mi yok?" Yok.
Yer olmayan restoranda bir masanın kalkmasını beklediniz diyelim, ne yiyeceğinize beklerken karar verin, hatta gerekirse sipariş verin. Beklemeseniz de olur tabii.
Menüyü okuyun, isterseniz çağırın garson okusun, tek tek "O var mı, bu yok mu?" diye sormayın...
İlk olarak içeceklerinizi sipariş edin, siz onları içerken yemekleriniz hazırlansın. Böylece 20 dakika pişmesi gereken bir sipariş için daha az "Ooo nerede kaldı benim siparişim" diye şikayet etmiş olursunuz.
O esnada bir şeyler yudumluyorsunuz çünkü.
Aç olabilirsiniz, çok aç olabilirsiniz ama bir bakın etrafınıza; sizden çok var.
Kimse sade soda içmeye gelmedi oraya.
Garsonun yönlendirmesine önem verin ama ondan karar vermesini beklemeyin, yemeği siz yiyeceksiniz...
İnsanın olduğu yerde hata olur, bir garson da siparişlerini unutabilir...
Hesap geldiğinde hata aramak için müfettiş kesilmeyin, hesap yapmak da işin bir parçası, rahat olun. Hatta hesabı yapan da hesap makinesi...
Bahşiş bırakın, 100 lira hesap ödüyorsanız 10 TL bahşiş bırakın, siz batmazsınız, garson zengin olmaz ama mutlu olur.
Gerekirse karttan bile çektirebilirsiniz. Ayıp değil bu.
Gecenin bir yarısı, restoranda kalan son iki masaysanız ve kapanma saati gelmişse, kalkın! Sen diğer masaya bakıyorsun, diğer masa sana. Birbirinizin gazıyla sabaha kadar oturursunuz.
Ve unutmayın garsonlar robotunuz ya da hizmetçiniz değil, size servis vermekle görevli çalışanlardır. İşte bunu unutmayın.
Kaynak: Papatya Tıraşın durduramıyorum.

BUNU BİLİYOR MUYDUN?
2004 yılında, İsviçre'de bir inek, bir köydeki sınırı geçip komşu İtalya'ya girdi. Bu, iki ülke arasında küçük çaplı bir diplomatik gerginliğe neden oldu, çünkü İtalya, bu sınır ihlalini ciddiye aldı.
Olay hızla çözülse de, bu "savaş ilan eden inek" vakası halk arasında espri konusu oldu.

GÜLÜ YORUM
@pebblema Üniversitede eve çıktığım yıl ıspanak yemeği yapmaya karar verdim.
Hayatımda ilk defa yapacaktım.
Markete gittim. Annem çokça al, piştikçe küçülür dediği için iki poşet doldurdum, kasadan geçirirken kasiyer kız dedi ki:
"Bu kadar çok rokayı ne yapacaksınız?"

TESPİTLİ YORUM
@malitanir Maaşım yatar yatmaz gerekli yerlere aktarılıyor ve yok oluyor.
Sadece arada köprü görevi görüyorum...