İŞKOLİKLER, hayatı "deadline" olarak gören ve tatili "verimsizlik" olarak tanımlayan özel insanlardır. Onları daha iyi tanımak için işte bazı komik ama gerçekçi özellikleri:
Masasında çaydanlık, yastık ve battaniye bulundurabilir.
Mesai bitince gitmek yerine daha rahat bir pozisyon alır.
Cumartesi ve pazar sadece "mail'lere daha az kişi cevap veriyor" anlamına gelir.
Maldivler'e gitse bile yanına laptop alır. Deniz kenarında Zoom toplantısına girerken yakalanabilir.
Uykusuzluktan bilgisayar başında sızmış hâlde bulunması an meselesidir.
Doğum gününde bile yeni projeleri anlatır. "Nasıl gidiyor?" sorusuna "Raporları yetiştirmem lazım" diye cevap verir.
Kimsenin elini sürmek istemediği işleri "Ben yaparım" diyerek sırtlanır ve sonra şikayet eder.
Beyni sürekli açık, kapanmaya çalıştığında da yeniden başlatılır.
Aşk hayatı, "Yoğunluktan bakamadım" bahanesine kurban gider.
Alınan notlar o kadar çoktur ki kendisi bile içinden çıkamaz.
"Bunu neden yazmışım?" diye düşünür.
Telefonu elinden düşürmez, mailleri beş saniyede bir yeniler. Çoğu bildirim sesi, kalp atışlarını hızlandırır.
Bir yerde boş boş oturmak, hiçbir şey yapmamak ona işkence gibidir.
Çalıştığı yerden emekli olmadan çıkmayı düşünmez.
Kısacası işkolikler, hayatı fazla ciddiye alan ama farkında olmadan kendi kendini sabote eden kişilerdir. Onlara sık sık "Biraz nefes al" demek gerekebilir!
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
Katılımcılar, sadece oturarak dayanıklılıklarını kanıtlamaya çalıştı.
Kazanan kişi tam 146 saat boyunca bir sandalyede kıpırdamadan oturdu ve büyük ödülü kazandı. Ancak yarış bittiğinde bacakları o kadar uyuşmuştu ki, ayağa kalkmakta zorlandı.
Sonunda, ödülü almak için başkalarından yardım almak zorunda kaldı!
GÜLÜ YORUM
@CerebralKortex Acil travmaya çocuk getirdiler babası severken tavana fırlatmış çocuğu.
Babalar öğrenin artık çocuklar çiğ köfte değildir
TESPİTLİ YORUM
@helintabi Kilo vermek istiyorum diyorum herkes şunu şunu yapman gerek diyor. Ben bir şey yapmak istemiyorum ki sadece kilo vermek istiyorum.
Böööyle aksın gitsin hepsi.