Bir gün bir kadın, hayatındaki tüm erkeklerden dert yanar:
"Erkekler çok kötü, hiçbiri beni anlamıyor, hep kalbimi kırıyor!" İyi erkek hemen devreye girer:
"Ben senin yanındayım, seni anlıyorum, hep destek olacağım." Ve sonra? Kadın gözyaşlarını siler, kalkar ve yine kötü çocuğa mesaj atar:
"Canım, seni affettim..." İyi erkek ise köşede kös kös oturup "Belki beni bir gün fark eder…" diye içinden geçirir. (Edemez, çünkü iyi erkekler genelde görünmez.)
Yok artık!
Patron: "Şirkette dürüst ve çalışkan insanlara ihtiyacımız var!" İyi erkek: "Tam benlik!" İyi erkek, gece gündüz çalışır, işini en iyi şekilde yapar, kimsenin arkasından iş çevirmez.
Sonuç? Terfi kime gider?
İşe öğlen gelen, toplantıda en yüksek sesi çıkaran, "Ben vizyon adamıyım" diye dolaşan o kurnaz elemana.
İyi erkek? "Sen bizim altın değerinde çalışanımızsın, sen olmasan burası yıkılır!" tesellisiyle ödüllendirilir.
(Maaşına zam yok tabii, ödül olarak sırtına bir pıt pıt.)
İyi erkek, bir restoranda hesap geldiğinde "Ben ödeyeyim" der.
İyi erkek, taşınma günü arkadaşlarının mobilyalarını sırtında taşır.
İyi erkek, trafikte sıkışınca bile korna çalmaz, çünkü saygılıdır.
Ve ne olur?
Hesabı ödedikten sonra birinin sevgilisi olduğunu öğrenir.
Taşıdığı mobilyanın sahibi, ona taşınma sonrası çay bile ısmarlamaz.
Kornaya basmadığı için 10 araba önüne kaynak yapar.
İyi erkekler şanssız mıdır?
Maalesef evet. Ama çözüm var mı? Kesinlikle!
Kendi değerini bil:
Kimse sana "İyi çocuk" diye madalya vermeyecek. Sen kendini ödüllendir!
Kendini ezdirme:
Kimse için taşınırken belini sakatlamaya değmez.
Hayır demeyi öğren:
Arada "Kusura bakma, ben de meşgulüm" demek, seni kötü yapmaz.
İyi olmak güzeldir ama şanssızlığa teslim olmak değil! Şimdi git ve bir kere de olsa "Ben bugün hesap ödemeyeceğim" de. Belki dünya yerinden oynamaz ama en azından bir çay ısmarlayan çıkar.
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
İlk kez dokunmatik telefon ve internetle tanışırken, yeni dünyaya adapte olmaya çalıştı.
Tıp dünyasında bir mucize olarak kabul edilen bu olay, onun için kaybolan yıllara rağmen hayatta olmanın ve dünyayı yeniden keşfetmenin hikâyesiydi.
GÜLÜ YORUM
@ofamanbktm Kıymalı bezelye yemeği yanına makarna yapayım dedim burun kıvırdı kocam. Kıymalı bezelye yemeği ve makarnayı karıştırıp üstüne beşamel döküp kaşar rendeledim fırına attım, sevinçten takla attı. Bu erkek milletinin makyaja kanmasına şaşmayacaksın.