Kardeşlerimiz

YEMEK PAYLAŞMA KAVGASI:

Kardeşlerin en büyük savaşlarından biri "Benim yediğim daha küçük!" tartışmasıdır. Hatta pizzadan bir dilim daha alabilmek için inanılmaz matematik hesapları yapılır.

"ANNE, ONA DA SÖYLE!":

Küçük yaşlardan itibaren en sık kullanılan cümlelerden biri budur. Bir kardeş bir şey yapınca hemen anneden yardım istenir.

İLTİFAT MI, HAKARET Mİ?:

Kardeşler genellikle bir konuda birbirlerini över gibi yapar ama aslında hafif bir taş atmayı da ihmal etmez:

"Sen de güzel çiziyorsun ama… bence biraz daha çalışmalısın."

TUHAF TAKMA ADLAR:

Kardeşler birbirlerine genelde saçma ama komik takma adlar takar. Ve bu isimler yıllarca unutulmaz.

(Örnek: "Patates surat", "Minik kertenkele")

"BEN ANNENİN FAVORİSİYİM" KAVGASI:

Her kardeş, annenin en sevdiği çocuğun kendisi olduğuna inanır. Tabii bu konuda çok ciddi (!) kanıtları da vardır.

TARİHİ ANLAR KAYDETMEK:

Kardeşler, en utanç verici anlarınızı kaydederek sizi sonsuza kadar utandırabilirler. Örneğin, tuhaf bir dansınızı telefonla çekip yıllar sonra WhatsApp grubunda paylaşmaları gibi.

EŞYALARIN GİZEMLİ YOK OLUŞU:

Bir kardeşinize "Benim t-shirtümü mü aldın?" diye sorarsınız, kesinlikle "Hayır!" der. Ama ertesi gün tam da o t-shirtü giyerken yakalarsınız.

TERS KÖŞE ŞAKALAR:

Kardeşler arasında klasik bir şaka türü:

"Kapıyı kim açacak?" "Sen aç." "Taş, kağıt, makas oynayalım!" Sonuç: Oynayan da açan da hep küçük kardeş olur.

KÜÇÜK KARDEŞİN GİZLİ İSYANI:

Küçük kardeşler genelde ağabey/abla ne yaparsa taklit eder. Ama bu taklit biraz fazla ileri giderse, büyük kardeş çıldırır:

"Beni taklit etmeyi bırak artık!" Küçük kardeş: "Beni taklit etmeyi bırak artık!"

BİRLİKTE YAKALANAN GÜLME KRİZLERİ:

Kardeşler arasında özel bir bağ var: Anlamsız bir şeyde bile göz göze gelip aniden gülme krizine girebilirler. Ve anne "Ne gülüyorsunuz?" diye sorunca açıklayamazsınız, çünkü gerçekten mantıklı bir sebep yoktur.

BUNU BİLİYOR MUYDUN?

Çin'in eski dönemlerinde bir imparator, sarayının etrafında rüzgar estiği için saray görevlilerini suçlar.

Görevlilere rüzgarı durdurmaları emredilir. Tabii ki bu imkânsız bir görev olduğu için memurlar korkudan saçma sapan yöntemler dener, fakat hiçbir şey işe yaramaz. Rüzgar durmadığı için bazı görevliler hapsedilir.

AlkışlıYorum

@srdr0168 Polis memuru bir abiye araba satacaktık.

Yarım saatliğine arabayı denemek istedi.

Geri geldiğinde "Vazgeçtim, almayacağım" dedi. Akşamına arabanın bagajına bir baktık damacana izleri var. Adam eve çeşmeden su taşımış. Bugüne kadar böyle kazık yememiştim.

GülüYorum

@gelme_da Bugün annem, babam ve ben kavga ettik.

Sonra hepimiz evi terk ettik. Aynı parka gidip oturmuşuz.

Dönüşte parkta karşılaştık, on saat gülüp eve döndük. Sitcomun bugünkü bölümü bu kadardı...