Sevgilinin ilk elini tutma azizliği

Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Eklenme Tarihi 19 Ocak 2025

Yanlışlıkla çantayı tutmak:
Elini uzatırken sevgilinin elini tutacağım derken çantasını tutmak.
Elini terlemenin ihanetine uğramak:
Heyecandan elin ter içinde olur, tam tutacakken "Ay ne bu ıslaklık?!" bakışıyla karşılaşmak.
Eli tutamayıp havayı yakalamak:
Elini uzatır ama sevgilinin eli bir anda başka bir hareket yapar; sen boşlukla kalırsın.
"Bu arada hava da güzel, değil mi?" girişimi:
Tam elini tutacakken paniğe kapılıp, aşırı alakasız bir cümleyle ortamı bozmak.
Kendi ellerini tuta tuta yürümek:
"İlk adımı kim atacak?" derken farkında olmadan kendi ellerini kenetlemek.
Sinema klasiği:
Sinemada yan yana otururken, yanlışlıkla patlamış mısır kasesini tutmaya devam etmek ve planı unutmak.
Aşırı strateji geliştirmek:
Yüzde 33 ihtimalle işe yarayan şu hareket:
"Üşüdün mü? Hadi biraz elini tutayım ısınsın."
Takdir belgesi verir gibi tutmak:
Sevgilinin elini tutarken aşırı sıkıp ya da bırakacak gibi gevşek tutup komik bir denge yakalamak.
Telefon yerine eline uzanmak:
Telefonu uzanır gibi yapıp "Aa pardon, ben elini tuttum." bahanesiyle geçiştirmek.
Elini tuttuktan sonra ne yapacağını bilememek:
Tutmayı başardın ama şimdi "E ne yapıyoruz? Böyle mi kalacağız?" paniği başlar.
Yürürken senkronizasyon hatası:
Elini tutmak için adım atıyorsun ama sevgilin bir adım geri çekiliyor ve senin plan bozuluyor.
Kendi ellerini hazırlama provası:
Önce kendi ellerine bakıp "Hangi elimi tutsam daha iyi olur?" diye düşünmek.
"Aa elim uyuşmuş, bir dakika!" paniği:
Tutmaya çalışırken elin uyuşmuş olduğunu fark edip durumu kurtarmaya çalışmak.
"Dur şu elimle değil, diğer elimle!" krizi:
Yanlış elle tutmaya kalkışıp, ardından strateji değiştirip diğer eline geçmek.
Elini tutmadan önce senaryoyu kafanda canlandırmak:
Aşırı hayal kurup her ihtimali hesapladıktan sonra tamamen alakasız bir şey yaşamak.
"Tuttum mu tutmadım mı?" şüphesi:
Hafifçe dokunup geri çekmek ve "Bu sayılır mı?" diye içinden düşünmek.
"Elini tutayım mı?" diye sormak:
Cesaretin bitip, direkt olarak sevgiline sormak ve olayı tamamen bozmak.
Rüzgar bahanesi:
"Ellerin üşümüş mü? Tutayım da ısınsın" diyerek tamamen amatör bir bahane yaratmak.
Yanlış zamanlama:
Elini tutmak için uzanırken sevgilin birden hareket edip planı tamamen bozmak.

BUNU BİLİYOR MUYDUN?
Napolyon'un askerleri, hayaletlerin koruduğuna inandıkları bir kaleyi ele geçirmek için gönderilir.
Ancak içeriden gelen rüzgar ve yankı sesleri yüzünden korkup kaleyi terk ederler. Durumu öğrenen Napolyon, "Askerlerim bir hayaleti yenemiyorsa, düşmanı nasıl yenecek?" diyerek kahkaha atar. Sonunda kalede kimsenin olmadığı ve seslerin rüzgardan kaynaklandığı anlaşılır.

TESPİTLİ YORUM
@thelifeofamet Arkadaşlarım diyor ki; 'Herkese nefret ediyormuşsun gibi bakıyorsun.' Yemin ederim suratım böyle herkesten nefret de ediyorum ama o ayrı konu...

GÜLÜ YORUM
@alicanteee Adama sıcacık ekmek götürüyorum "Siz de önceden pişmiş ekmeği ısıtıp bize yediriyorsunuz ha az değilsiniz" diye laf sokuyor.
Vallahi haklısınız efendim ben amire o kadar dedim hamuru geceden mayalayıp ekmeği uçakta odun ateşinde pişirelim diye ama sakalımız yok ki işte.