BİR turist ve gezgin arasındaki en temel farklar nelerdir? Hadi buyurun size yüz puanlık bir uzmanlık sorusu! Başına buyruk, rüzgârda savruk bir turist misiniz? Yoksa gittiğiniz her yerde bir gezgin edasıyla dikkatli keşifler yapan profesyonel bir seyahat sever misiniz? Hadi gelin, turistler ve gezginler arasındaki 10 farka bir bakalım, sizin de yeriniz belli olsun.
BİR turist keyfine düşkündür. Asla rahatından ödün vermez. Ama gezgin öyle mi? Nerede olsa uyur, onun için önemli olan geceyi geçirmesidir, keyfi değil.
BİR turist için selfie çubuğu her şeydir. Seyahat sever için ise, fotoğraf makinesi ve aparatları aynı önemi taşır.
TURİSTLER kalabalık arkadaş gruplarıyla, toplu halde dolaşmayı severler.
Ama bir seyahat sever genelde başına buyruktur.
TURİSTİN rotası bellidir. Ama seyahat severin kafasına estiği gibidir.
TURİST hep kolay yolu seçer. Ama seyahat sever zor olanın peşindedir.
TURİST için valizi önemlidir. Seyahat sever için ise öyle değil.
TURİST adrenalin aramaz. Ama seyahat sever maceraperesttir.
BİR turist kendi için en ideal oteli arar, seyahat sever ise en uygun yeşillik alanı.
TURİST gideceği her yere en kolay şekilde ulaşmaya çalışır. Seyahat sever ise yeni yerler keşfetmek için kaybolmayı, uğraşarak yolunu bulmayı sever.
TURİST için taksiler bir numaralı taşıma aracıdır, lakin seyahatsever için otostop vazgeçilmezdir.
Eee hadi söyleyin bakalım, hangisi sizsiniz?
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
New York şehrindeki 2 gaspçı bir zamanlar eski dünya ağır sıklet şampiyonu Jack Dempsey'i (o sırada 60'lı, 70'li yaşlardaydı) soymaya çalışmıştı.
Beklediğiniz gibi her iki gaspçı da baygın haldeyken sona erdi. Olaya yol açan tarihler ve koşullar biraz belirsiz olsa da Dempsey kitabında olaya atıfta bulunmuştur...
1963 yılında Bronx Hayvanat Bahçesi, "Dünyanın en tehlikeli hayvanı" başlıklı bir sergi açtı, bu bir aynaydı...
TESPİTLİ YORUM
@kaziklimaria Ananız babanız öğretmediyse ben öğreteyim arkadaşlar, dışarıda özellikle başka insanların kişisel alanındaysanız telefonda "SOHBET" etmezsiniz.
Haberleşip kapatırsınız.
Kimse sizin goygoyunuzu dinlemek zorunda değil.
Paylaşın belki birkaç ayı görüp düzeltirler kendilerini.
GülüYorum
@mithridateuphra Elazığ'da cüppeli sarıklı ama cüce bir adam vardı.
Lakabı Usame Beşyüz Ladin'di.
"Neden öyle diyorsunuz?" deyince, "Usame Bin Ladin'in yarısı kadar diye" demişlerdi...