Tarihi 28 Ağustos 2016

Lâğım Kokuları!

PKK-PYD-YPG (hangisini derseniz
deyin yanlış olmaz) teröristlerinin batı
desteğinde Türkiye'nin güneyinde geniş
bir koridor oluşturulması ve müteakiben
bölgede uyduruktan da olsa bir devlet
kurma hayalleri son aşamasına gelmişti!

Cerablus'un da ele geçirilmesi planı
bu zincirin neredeyse son halkası idi…
Bunun zamanlaması olarak da Ağustos
ayının ikinci yarısını öngörüyorlardı!

Türkiye'nin bu son aşamaya müdahale
edeceğine kesin gözüyle bakılıyor ve
bunun önüne geçilmesi için nelerin
yapılabileceği konusunda PKK, PYD,
YPG
katilleri ile FETÖ'nün hain
sözde imamları, başlarında batılı derin
devletlerin oyun kurucuları da olmak
üzere bir araya gelip formül arıyorlardı!

Sonunda…
Zaten hazırlıkları uzun yıllar boyu ince
ince dokunan "FETÖ'cü Darbe"nin
tarihini bu yüzden Cerablus'un kontrole
alınma tarihinin 'bir ay öncesi' olarak
belirleyip düğmeye bastılar!

Hainlerin darbe girişimi umut ettikleri
neticeye ulaşsaydı;
Türkiye'de kan gövdeyi götürecekti!
Ordu kendi içinde çatışmaya girecekti!
Ekonomi dibe vuracak, kıtlık, yokluk,
karaborsa piyasayı allak-bullak edecek,
enflasyon müthiş bir zıplama ile rekor
kıracak, kalkınma bir anda çok rakamlı
eksilere gerileyecekti!
Böyle bir ortamda askerin-polisin ve
neticede toplumun tüm kesimlerinin
morali taban yapacak, mahvolacaktık...

Millet vatan sınırları içinde can derdine
düşecek, ülkeye panik havası egemen
olacak, korkunç kaos ortamına giren
Türkiye'nin çevresiyle ilgilenebilecek
ne gücü-ne mecali şüphesiz ki hiç mi
hiç kalmayacaktı!

PKK
güdümlü teröristler bu kargaşa
ortamında vahşice ve diledikleri gibi at
oynatacaklar…
Uyduruktan da olsa, çapulculardan
oluşan eğreti bir devlet kuracaklar…
Kanlı katliamlarla tüm bölge halkını
sindirme operasyonlarına girişecekler...
Güneydoğuda da kontrolün kendilerine
geçtiğini açıklayacaklar…
Ve Türkiye'ye artık kendisini bir daha
toplayabilecek, toprak bütünlüğü içinde
eski istikrarlı günlerine yine kavuşacak
bir imkân kalmayacaktı!

Bizler için, bir daha dönmemek üzere
tarih sahnesinden silinmemizin vakti de
maazallah bu şekilde gelmiş olacaktı…
Şükür ki, hain plan tutmadı!

Birkaç üniformalı teröristin eliyle halka
doğrultulan tank topu namluları hainin
elinden alınıp, gusledilip-temizlenip bu
kez gerçek düşmana çevrildi…
Darbeci kirli zındıklara ağzının payını
emsalsiz şekilde veren milletimizin
gururla izlemeyi istediği gerçek görüntü
işte buydu ve ülkeye büyük moral oldu!
...
Koalisyon güçlerinin yanlı ve başarısız
hamleleri-batı basının abartılı haberleri
ile dünyanın gözünde 'alt edilmesi
zor'
algısı uyandırılan DAEŞ'in
Cerablus'tan süpürülmesi ufak bir
Türk Askeri birimi için bir gün dahi
sürmedi, operasyonda tek askerimizin
burnu bile kanamadı!
...
Şimdi…
İçteki hainlerin tümünü temizleyerek
hafif bir esintide bile algılanan lâğım
kokularından tamamen kurtulmanın
zamanıdır…

Parfüm sıkarak olmaz…
Burun tıkayarak olmaz…

Aynı algun deşarjında olduğu gibi;
Pisliği vidanjör dayayıp çekmek, derin
bir kuyuya boşaltarak üstünü de toprak
ve betonla örtmek lâzım gelir...
Belki radikal, sözü edilmekten pek
hoşlanılmayan ancak kökten ve kesin
çözüm budur!

Bu işlem sırasında az da olsa çıkacak
kokular ve makine gürültüsü elbet
bazı hoşnutsuzlukları-mırıldanmaları
beraberinde getirebilecek, iç ve dış
ortamı bir parça etkileyebilecektir...
Ancak, o kadar da olacaktır!