O kadar uğraşma. Tazesini bul ye. Bir kerede 10 adet kadar yiyebilirsin. Komposto yapacağım diye bir sürü şeker veya şekerli sıvı da bedene girecek. Gerek yok. Ayrıca erikte bol bol C Vitamini var. Göz ve cilt sağlığında büyük görevleri olan A Vitamini, kanın akışkanlığında görevli K Vitamini, osmotik basınç ve su dengesini sağlayan sodyum, potasyum minerali, stres karşıtı mineral olan magnezyum da yeterince bulunur. Kalsiyum ve demir de vardır. Bol lifli bir gıda olan erik kabızlığa da gayet iyi gelir. Ama hareket etmezsen, sıkıntını, stresini azaltmazsan bağırsaklar rahatlamaz. Vaktinde tuvalet ihtiyacını görmezsen kabızlığın geçmez.
Bel fıtığı hastalığında omurilikten geçen sinir kabloları kas-kemik-kıkırdak-kireç yapıları ile ezilip sıkışabilirler. Ortaya çıkan ağrıyı ilaçla kesmek sadece şikayetleri azaltır. Hastalığı tedavi etmez. Sadece ilaçlar değil, yağlar-tozlar da tedavi etmez.
Ya fizik tedavi uygulamaları ya da ameliyat uygulamaları ile sinir kablosunun maruz kaldığı sıkışma-ezilme azaltılabilir.
Öncelikle güvendiğin bir fizik tedavi uzmanının takibine gir. Ameliyat gereksinimi varsa fizik tedavi uzmanın gerekeni yapar.
Bence damadı kırma. Davete icabet etmek iyidir. Ayrıca sık sık idrara gitmek prostat bezinin büyümesine, idrar kesesinin yani mesanenin hastalıklarına, uzun süren idrar yolu enfeksiyonlarına ve hatta şeker hastalığına bile bağlı olabilir. Gitmişken kalbini, tansiyonunu da kontrol ettirmiş olursun. Ne demişler "Güvenmek iyidir, kontrol daha da iyidir."
Her yaşta reflü olabilir. Ufacık bebekler dâhil her yaşta ve cinste görülebilir.
Şişmanlık en önemli risk faktörüdür. Bazı genetik özellikler ve karın içi basıncını arttıran nedenler de riski arttırabilir.
Hamilelik de, hem hormonal nedenlerden hem de karın içi basıncında artma sonucu reflüyü tetikler. Yavaş ye. İyi çiğne.
Yemekten sonra sırt üstü yatma. Akşam yatmadan yemek yeme. Sol tarafına yat.
Porsiyonlarını azalt. Sigara, çay, kahve, kola, gazlı içecekler ve yiyecekler ile sütlü ürünleri reflüyü arttırabilir. Alışkanlıklarla ilgili olduğundan tedavi edilse bile tekrar başlayabilir.
İlaç kullanmak istemiyorum deme.
Özellikle yeni tedavi başlarken acele etmemeli. Küçük dozlarla başlanmalı.
Gerekirse yavaşça doz yükseltilmeli. Hatta gerektiğinde ikinci ilaç sonra eklenmeli.
Tansiyon hedefimiz 12/8 değildir. Şikâyetsiz olarak 14/9 altında kalması yeterlidir. Daha fazla düşerse beyin kanlanması yetersiz hale gelebilir. Halsizlik, bitkinlik, baş dönmesi, çarpıntı gibi yeni şikâyetler olabilir. Ayrıca hem tansiyon düşüren, hem de prostat bezi büyümesine iyi gelen ilaçlar da var.