CEVAP: Hayvanların da insanlar gibi üreme, çoğalma hakkı vardır. Bu hakkı gerekçesiz olarak engellemek doğru değildir. Özellikle de nesli tükenecek hayvanlar hususunda daha da dikkatli olmak gerekir. Bu nedenle de zorunlu olmadıkça, zaruri bir durum oluşmadıkça hayvanların kısırlaştırılması caiz değildir. Ancak toplum menfaati gereği herhangi bir hastalığın yayılma ihtimalini taşıması durumunda ilaçla kısırlaştırma yönüne gidilebilir. Burada bu işlem esnasında hayvanlara eziyet etmemek ön koşullardan biridir.
SORU: Ehli kitabın yemekleri veya kestikleri hayvanın eti yenebilir mi?
CEVAP: Ehli Kitap dediğimiz Yahudi ve Hristiyanların usullere uygun olarak kestikleri hayvanların eti yenebilir.
Onların bizim için helal olan yemekleri, yine bize uygun halde pişirmeleri halinde yenebilir. Bu husus ayetle bağlanmıştır. "Bugün size temiz ve hoş şeyler helal kılındı. Kendilerine kitab verilenlerin yiyecekleri size helal, sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir (Maide 5). Onların da hayvanları bizim usulümüze göre kesmeleri şarttır.
Bunu yaparken Allah'tan gayrisini anmaları halinde kestikleri yenmez.
Zira ne olursa olsun, Allah'tan gayrisi adına kesilen hayvanın eti yenmez (Maide 3).
SORU: Tevbe esnasında ne diyelim?
CEVAP: Bilindiği gibi tevbe işlenen günahtan pişmanlığı Yüce Allah'a arz etmektir. Tevbe eden aynı zamanda bir daha bu günahı işlemeyeceğini de söylemiş oluyor. Tevbe için zaruri olan bir form bulunmuyor. Yani, illaki şu cümlelerle Allah'a tevbe edilir diye bir metin yoktur.
Kişi Kur'an-ı Kerim'deki tevbe dualarını hadislerdeki tevbe cümlelerini veya içinden geldiği gibi kendi kurduğu sözlerle Allah'a yalvarabilir. "Allah'ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ancak sensin. Lütfunla beni bağışla. Bana merhametinle muamele et. Merhameti sonsuz olan ancak sensin Ya Rabbi" gibi cümlelerle dua edilir.