Bazı anneler bedduayı alışkanlık haline getiriyorlar. Sonra bedduaları tutunca da "Neden böyle oldu?" diyorlar. Beddua tutunca üzülen yine anneler olur. Annelerin sebepsiz ya da sudan sebeplerle evlatlarına beddua etmeleri, anneyi de günaha sokar.
Evlat bu bedduayı hak etmezse beddua döner ve anneyi yakalar. Hz. Peygamber (sav), "Kendilerinize ve evlatlarınıza beddua etmeyin. Zira bedduanıza âmin diyen meleklerle aynı ana denk gelirse kendinize ve evladınıza zarar verirsiniz." buyuruyor. Anneler, evlatları ne tür yanlışlar içinde olurlarsa olsunlar onlara dua etmeli… Islahlarını istemeli ve sürekli doğru yola davet etmeliler…
Peygamber (sav)'in uygulaması ile sahabe asrından bu yana böyle kılınmıştır.
Yukarıda verdiğim rekatlar farz namazın rekatlarıdır. Rekât sayılarının Kur'an'la değil de hadislerle belirlenmesi sünnete verilen değer ve fonksiyonu öğretme niyetini taşır. Yolculuk zamanında bu farz rekatları şöyle olur: Sabah iki, öğle iki, ikindi iki, akşam üç ve yatsı iki rekattır.
Hz. Peygamber (sav), miraçtan önce de -ki beş vakit namaz miraçta farz kılındınamaz kılardı. Kıldığı namaz ikişer rekât şeklindeydi. Namaz çok önemli olmakla beraber, her namazın farziyetine inanmakla beraber, kılmayanlar yine Müslümandır.
Ancak günahkardır. Böyle bir insanın kestiği kurbanın eti yenir.