CEVAP: Ramazan ayının ardından gelen aya Şevval ayı denir. Bu ayda 6 gün oruç tutmak sevap açısından çok kıymetlidir.
Ramazan bayramından sonra bu oruç tutulur. Bu oruç tıpkı ramazanda tutulan oruç gibidir. Bu oruçlar ard arda tutulabileceği gibi aralıklarla da tutulabilir.
Bir hadiste efendimiz şöyle buyurmuştur; " Kim Ramazan orucunu tutar ve ona şevval ayının altı gün orucunu eklerse sanki yılın bütün günlerini oruçla geçirmiş gibi olur"
SORU: Şevval orucunda tutamadığım Ramazan orucuna niyet edebilir miyim?
CEVAP: Bu durumda siz şevval orucu değil, Ramazan orucunun kazasını tutmuş olursunuz.
SORU: Dizinde ve ayağa kalkışında rahatsızlık olan sandalyede namaz kılabilir mi?
CEVAP: Ayağa kalkabilen kişi namaza ayakta başlar. Ayakta durup da oturduğu zaman secde edemeyen kişi namaza ayakta başlar. Rükû edip oturduktan sonra ima ile başını öne eğerek secde eder. Ayağa kalkamaz durumda ise oturduğu yerden namaza devam eder.
Başı ile ima eden böyle namaza devam eder. Ayakta durmaya gücü yettiği halde yerde oturamayan kimse namaza ayakta başlar.
Rükûdan sonra tabure gibi bir şeye oturarak başının iması ile namazı kılar. Kişi dilerse ayaklarını secde yerine uzatarak namazı kılar.
SORU: Bağırsağında problem olan biri nasıl namaz kılar?
CEVAP: Hz Peygamber basur hastalığı olan birine şöyle buyurdu;
"Durabiliyorsa ayakta, gücün el vermiyorsa oturarak, ona da gücün yetmiyorsa yan üstü uzanarak namazını kıl. Bu kişi başka güç yetiremiyorsa ima ile namazını kılar. Burada kişi gücünün yettiğini yapmakla sorumlu olur.
SORU: Kendisine dünür gidilen ve kararı beklenen veya söz kesilen bir kadına başkası evlilik teklif edebilir mi?
CEVAP: Böyle bir durumda gelin-kız tarafı talipliye olumsuz cevap vermedikçe başkası talip olamaz. Hz Peygamber (sav) şöyle buyurdu;" Sizden biri sakın Müslüman kardeşinin dünür gittiği birine talip olmasın" (Buhari) Bunun çirkin bir şey ve geleneklerimize aykırı bir durum olduğu da zaten bellidir. Ayrıca bu durum birçok açıdan düşmanlığa da sebep olur.