CEVAP: İlk zamanlarda Sahabeler (Peygamberimizin arkadaşları) Müslüman olmayan akrabalarına sadaka vermiyorlardı. Peygamberimize bu konuyu sordular. Müslüman olmayan akrabalarımıza sadaka verebilir miyiz diye soru yönelttiler. Yüce Allah bu sorunun cevabını şu ayetle Peygamberimize iletti. Ayetin anlamı şöyleydi: "Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah'ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir." (Bakara/272)
İnen bu ayet gayrimüslimlere sadaka ve hayır verilebileceğini gösteriyor. Yaptığınız sadaka size eksiksiz verilir. Ayrıca Peygamber (SAV) veya müminler sadece tebliğle yükümlüler. İnsanları zorla imana zorlamazlar. Tebliğle görevlerini yerine getirirler. Karşı tarafın hidayete ermemelerinden sorumlu değillerdir.
SORU: Kur'an-ı Kerim'de şefaatin olacağına delil var mı?
CEVAP: Kur'an-ı Kerim'de bütün şefaat yetkisinin Yüce Allah'a ait olduğu ifade edilmiştir. (Zümer/44)
Yine Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette Şefaat yetkisinin Allah'a ait olmakla beraber Yüce Allah'ın bazı seçkinlere şefaat müsadesi vereceğini ve yine belli kişilere şefaat edileceğini belirtilmiştir. Ayetlerde ayrıca putların ve Allah'tan gayri tapınılan sahte ilahların şefaat edemeyecekleri de belirtilmiştir. Aşağıda şefaatle ilgili bazı ayetlerin mealini vermek isterim:
1-) Rahmân'ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır. (Meryem/87)
2-) Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O'nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O'nun korkusuyla titrerler. (Enbiya/28)
3-) Allah katında, O'nun izin verdiği kimseden başkasının şefaati yarar sağlamaz. (Şefaat için izin verilip de) kalplerinden korku giderilince birbirlerine, "Rabbiniz ne söyledi?" diye sorarlar. Onlar da "Gerçeği" diye cevap verirler. O, yücedir, büyüktür. (Sebe/23)
4-) Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah'ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar. (Necm/26)
5-) O gün, Rahmân'ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. (Tâ-Hâ/109)
Şefaatle ilgili olarak ayrıca birçok Sahih Hadis vardır. Hatta bu hadislerin manevi tevatire ulaştığını söyleyebiliriz.
SORU: Allah'ın bildirdiği şeyleri kalp ile tasdik edip dil ile ifade etmeye ne denir?
CEVAP: İman denir.
SORU: İslama inanır gibi görünüp kalbinden inkar edene ne denir?
CEVAP: Münafık denir.
SORU: İnsanın sağında ve solunda olup yapılanları kaydeden meleklere ne denir?
CEVAP: Kiramen Katibin.
SORU: Kur'an'ın ayetleri hangi tarihte inmeye başladı?
CEVAP: Miladi 610 tarihinde.
SORU: Allah'ın emir ve yasaklarını yapmakla sorumlu olan kişiye ne ad verilir?
CEVAP: Mükellef (yani sorumlu kişi).
SORU: Peygamberimizin vefatından sonra devlet idaresi görevini alan 4 Halifeye ne denir?
CEVAP: Raşid Halifeler (doğru yoldaki liderler) denir.
SORU: Kelime-i Tevhid nedir?
CEVAP: La ilahe illallah kelimesidir. Anlamı: Allah'tan başka İlah yoktur.
SORU: Kelime-i Şehadet nedir?
CEVAP: Eşhedu en la ilahe illallah. Ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu. İçimden inanarak ve dilimlede itiraf ederek derim ki; Allah'tan başka İlah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki Hz. Muhammed (SAV) O'nun kulu ve Elçisidir.