CEVAP: Öncelikle dua etmeden önce kalbi Yüce Allah'a yönlendirip öyle duaya başlamalıyız. Samimiyet her amelin motorudur. Başıdır, zirvesidir. Bunun dışında şunlara dikkat edelim:
1. Şuurla dua edelim. Duayı Allah'a has edelim. Duada sadece O'nun rızasını dert edinelim. (Mü'min/65) 2. Duanın kabul edileceğine inanalım. "Duayı yaparken istediğinizi kesin ifadelerle isteyin. Allah'ım dilersen affet, dilersen bana merhamet et demeyin." (Buhari, Müslim) 3. Duada ısrarcı olun. Acele etmeyiniz.
4. Umut ve korku ile (Cenneti ümit ederek, cehennemden korkarak) dua ediniz.
5. Duadan önce istiğfar edip, Salat ve Selam ile dua ediniz.
6. Alçak gönüllü ve içten dua ediniz. (Araf/55) 7. Duada çok bağırmak hoş karşılanmaz. (Buhari)
SORU: Duada kıbleye dönmeli miyiz?
CEVAP: Duada kıbleye dönmek hoş karşılanmıştır. Şart olmamakla beraber Kabe'ye dönmek duanın adabındandır. Kişi elbette Kabe'ye dönmeden de dua edebilir.
SORU: Haram yiyenin duası kabul olur mu?
CEVAP: Hz. Peygamber Efendimiz bizi bu hususta uyarıyor. Şöyle buyuruyor:
"Allah yolunda sefer yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak "Ya Rabbi! Ya Rabbi!" Diyerek yalvararak dua ediyor. Oysa normal hayatında yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haram. Böyle birinin duası kabul olur mu?" (Müslim) Bu hadis açıkça belirtiyor ki; haram içindeki bir insan bundan sıyrılıp, helal kazanmadıkça yaptığı duadan bir haz alamaz.
SORU: Duada mekan ve zaman önemli mi?
CEVAP: Esasen dua her zaman ve her yerde yapılabilir. Ancak mübarek yer ve mekanlarda dua teşvik edilmiştir. Mesela; Leyle-i Kadir, arefe günü, Cuma günü, seher vakti dua övülmüştür. Gecenin herhangi bir anında saklı olan bir vakit vardır ki, kişi o anda dua ederse elbet karşılık görür. Yine; Medine mescidi, Kabe, Müzdelife, Arafat, Kudüs gibi mukaddes mekanlarda dua teşvik edilmiştir.