CEVAP:
Amentu kelime itibariyle "inandım" anlamına gelir. Amentu ifadesi Kur'an-ı Kerimde de kelime manasında kullanılır.
(Şura/15; Yasin/25; Yunus/190) Amentu: İslam dininin iman esaslarının ana hatlarıyla ifade edilmesidir. Bunun temeli zaten Kur'an-ı Kerimde mevcuttur. Bakara Suresinin son iki ayeti (ki Amenerresulü olarak bilinir) bu temel esasları özetler. "Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler).
Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz." Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik.
Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır." (Bakara/285) Kur'an-ı Kerim ve Sahih Sünnetten özümsenerek alınmış olan ve her Müslümanın inanması gereken Amentu duasının anlamı şöyledir:
"Ben Allâh-ü Te'âlâ'ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere; hayır ve şerrin Allâh-ü Te'âlâ'nın yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra dirilmek de haktır. Ben şahadet ederim ki, Allâh-ü Te'âlâ'dan başka ilâh yoktur. Ve yine şahadet ederim ki, Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) O'nun kulu ve peygamberidir." Birçok ayette bu esaslara yemin edilir. (Nisa/136) Amentu duası genellikle İmam Azam'ın el-Fıkhül Ekber'inde, Ebu-l Leys Semerkandi'nin Beyan'ında, ayrıca es- Sevadu'l-Azam gibi eserlerde yer almıştır.
Amentu duasının Maturidiler arasında yaygın olduğu söylenebilir. Birçok Sahih Hadis kitabında iman esasları sayılırken kaza ve kaderin ve hayır ve şerrin Allah tarafından yaratıldığına açıkça işaret edilmiştir. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde, Müslim, Tirmizi, İbn Mace, Ebu Davud, Nesai gibi birçok Hadis kitabında "Hayır ve şerri Allah yaratır, kadere iman esastır." Konuları yer alır.
Önemli olan bir noktayı da belirtelim.
Hayır ve şerri Allah yaratır. Her şeyi yarattığı gibi. Ancak Yüce Allah şerri yaratsa da (ki O her şeyin sahibi ve yaratıcısıdır) şerden razı değildir. Şeri yaratması onu onayladığı anlamına gelmez. Ancak evrenin kuralları gereği, hayatın bir sınav olduğu gerçeğinden ötürü her şeyi yaratması O'nun ilahlık vasfındandır. Bir insanın kalkıpta şer ve zarar olduğu için yılanı, akrebi veya benzeri zararlı ve öldürücü bir mahlukatı Allah yaratmadı demesi ne kadar anlamsızsa şerri sanki başka bir ilah yarattı gibi düşünmekte yanlıştır. Bizatihi şer, şer değildir gibi felsefi tartışmalar da meselenin özünü kavramaktan uzaktır.
SORU: Kader nedir? Kader imanın şartı mı?
CEVAP: Kader; hesap, plan, ölçü, program, bilgi gibi anlamlara gelir.
Din literatüründe kader; Yüce Allah'ın bütün nesne, varlık, olay ve oluşumlar, ezeli ve ebedi ilmiyle bilip yaratması ve ve kontrol etmesidir. Yüce Allah'ın bilgisi, planı gibi anlamlara da gelir.
Kader Kur'an-ı Kerimde Yüce Allah'ın takdiri, dilemesi, iradesi, meşieti gibi kavramlarla da tanımlanır. Allah'ın hesabı kaderdir, yaratması kaderdir, dilemesi kaderdir, programlaması kaderdir, Allah'ın ilmi kaderdir. Bizim kaderi yalnızca "alın yazımız" olarak özetlememiz yeterli olmaz. Bu durumda; evrenin alın yazısı da kaderdir. Kaderin "irade" ile ifade edilmesi de bizi kaderi doğru anlamada yönlendirir. Yüce Allah'ın herhangi bir hususta karar vermesi "külli irade" olarak anlaşılabilir.
Bu durumda kişinin iradesi de "cüz'i irade" olarak anlaşılmalı. Yani; Yüce Allah bir şeyi murad ettiğinde kulun buna karşı etkin bir pozisyon alması mümkün değildir. İnsan bir şeyi arzular, ama Allah'ın planında buna müsade yoksa o işin olma ihtimali yoktur.
Ancak kişi o işin olması için -sonucunu bilmediği için- çabalamakla yükümlüdür.
Allah'ın iradesini kullanması -Sünnetullah- dediğimiz genel kurallar veya özel iradesi şeklinde tecelli ettiği gibi çözmemiz zor olan bir gerekçeye de bağlı olabilir. Kur'an-ı Kerimde kadere (Allah'ın sonsuz iradesine) işaret eden birçok ayet mevcuttur. Bunların bir kısmının sadece meallerini vermekle yetinelim.