Zekat bereketi artırır

Nihat Hatipoğlu

NİHAT HATİPOĞLU

Eklenme Tarihi 22 Mart 2025

Yılda bir kez ödenen zekât, fakirin Müslüman zengin üzerindeki payıdır.
Kişi zekâtını ödediğinde, o malın üzerindeki şerri ortadan kaldırmış olur.

Hazreti Peygamber (SAV) şöyle buyurdu:
"Malının zekâtını ödediğin vakit, üzerindeki borcu yerine getirmiş olursun." Bu hadis müminin mali yönden sorumluluk sınırını belirtir. Kuran-ı Kerim zekâtı emretmiştir. Zekât bir borçtur. Mutlaka ödenmesi gerekmektedir. Zekât; fakirin Müslüman zenginin malı üzerindeki payıdır. Bu pay ise nakit parada yüzde iki buçuğa, yani kırkta bire denk gelmektedir. Bu miktar yılda bir kez ödenecektir.

MALI AZALTMAZ, AKSİNE ÇOĞALTIR
Müslüman zekât ödemekle yükümlüdür. Zekâtın miktarının üzerindeki bağış, yani sadaka ise kişinin hür iradesine bırakılmıştır.
Dilerse malının üçte birini fakirlere dağıtır, dilerse malının sadece kırkta birini, yani zekâtını.
Hazreti Peygamber (SAV) şöyle buyuruyor: "Kişi malının zekâtını ödediğinde o malın üzerindeki şerri ortadan kaldırmış olur." Zekâtı ödenmemiş mal, günah ve sorumluluk vesilesidir. Kişi bu malın tümünden sorumlu olur.
Zekât malı azaltmaz.
Bilakis bereketini çoğaltır.
Müslümanlar, Emevilerin adil halifesi Ömer bin Abdülaziz döneminde zekâtlarını tam ödedikleri için İslam ülkelerinde zekât almaya müsait insan bulunamamıştır.
Ülkemizde her zengin zekâtını ödeseydi elbette ki yüz binlerce muhtaç kişi, muhtaç sınıfından orta halli sınıfa geçerdi.
Bunun için zenginin bütün malını veya yarısını veya üçte birini değil, zekâtını ödemesi yeterlidir.

BİR HADİS
"Allahım, yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi ahlakımı da güzelleştir." (İbn Hanbel, el-Müsned, I, 403)

BİR SEVAP
"Allah rızası için kuş yuvası kadar da olsa bir mescit yaptıran kişiye Allah da cennette bir ev yapar."

BİR AYET
"Göklerin ve yerin gaybını bilmek Allah'a mahsustur. Bütün işler ona döndürülür. Öyle ise ona kulluk et ve ona tevekkül et. Rabb'in yaptıklarınızdan habersiz değildir." (Hûd, 11/123)

PEYGAMBERİMİZİN HAYVAN SEVGİSİ

Abdurrahman b. Sahr ismini belki duymamışsınızdır.
Bu isim Ebu Hureyre'nin asıl ismidir. Ama Allah'ın Peygamberi ona bu isim yerine "kedinin babası" anlamındaki Ebu Hureyre adını vermiştir. Artık ismi unutulmuş ve künyesi öne çıkmıştır.

Ebu Hureyre'nin bir küçük kedisi varmış ve onu cübbesinin altında taşırmış. Bunu gören Hz. Peygamber ona "kediciğin babası" adını verdi.
Hz. Peygamberin hayatında hayvanlara ilişkin müdahaleleri o kadar anlamlı olmuştur ki her birinden yüzlerce ders çıkarmak mümkündür.
Sevr'de gizlenen Hz. Peygamber'in mağarasının önünde örümcek ağ örer, güvercin yuva yapar, yumurta bırakır.
Ağaçlar filiz verir ve bir anda Hz. Peygamber'in etrafı, hayvan ve ağaçlardan oluşmuş bir çemberle korunur. Bu Asr-ı Saadet hatırası bile hayvanlara bakış açımızı değiştirmek için yeterli bir vesile değil mi?

Kasva, Peygamber'imizin devesinin adıdır. Sevilen bu hayvan, diğer develere karşı merhameti tetikleyen bir binek misyonu olmuştur. O nedenle de Efendimizin vefatından sonra Kasva bir saygı objesi olmuş, hiçbir halife ona binmemiştir. Hz. Salih'in mucizevi devesi az mı önemli?
Medine'de ağır yük taşıtılan develere karşı Hz. Peygamber'in gösterdiği tepki az mı önemli?
Bir gün mescidin direğine bağlanmış ve terk edilmiş sıcak altında sırtı yanan susuz bir deveyi gördüğünde ona gölge oluşturmuş, su içirmiş, suyla serinletmiş ve hatta sahibi gelinceye kadar devenin yanından ayrılmamıştır.
On bin kişilik ordusuyla Mekke'ye girerken yolun ortasında uzanmış ve yavrularına süt veren dişi köpeğin yanında uzun süre oturmuş ve sonra köpeği ve yavrularını korumak için ordusunun yolunu değiştirmiştir. Bu manzara tek başına dünyanın hayvansever tüm kurumlarının manifestosu olacak kadar çarpıcı bir örnektir. Acaba Hz. Nebi'nin bu duruşundan gayrimüslim diğer hayvansever kurumların haberi var mı? Yoksa bu vebal hayvansever dernekler kadar bizim de değil mi?

Susamış bir köpeğe su veren için sahabe "Bunun sevabı var mı?" diye soruyor Hz. Resulullah'a. Resulullah'ın (SAV) cevabı nettir: "Her canlı ve nefes alana karşı yapılan sevabın karşılığı vardır." Evet, merhamet edilmeden merhamet olunmaz. Siz yerdekilere merhamet ediniz ki göktekiler de size merhamet etsin.

AİLE TOPLUMUN TEMELİDİR
Kuran-ı Kerim, Hz.Süleyman'dan bahsederken iki hayvanı, Hüdhüd ile karıncayı öne çıkarır. Kıssanın en önemli mesajlarından biridir Hüdhüd ve karınca. Biri Hz. Süleyman'a haber taşıyan haberci; kuş gibi hafif bir davetçi... Öteki ise Hz.
Süleyman'ın ordusuna karşı arkadaşlarını uyaran ve iyi bir savaşçı olan karınca...
Ayette Hz. Süleyman'ın ordusu ile karıncalar arasında ilginç bir benzerlik vardır.
Hz. Süleyman'ın ordusu cin, vahşi hayvanlar, insanlar gibi değişik unsurlardan oluşmuştur.
Karıncalar da koloni halinde yaşarlar ve işçi, savaşçı, köle, çöpçü gibi sınıflara ayrılırlar.
Bugün 9500 karınca türü var ve hepsi koloniler halinde yaşar.

Karıncaların lideri, kraliçe olan karıncadır. Bunda da bir kraliçe olan Hz. Belkıs'a işaret vardır. Karıncaların bu özelliklerine 1400 sene önce işaret edilircesine Hz.Süleyman kıssasında karıncanın öne çıkarılması müthiş bir mucizedir.
Karıncalar saldırı sırasında zehir kesesinde sakladıkları zehir ve formik asidi kullanırlar.
Saldırı sırasında salgı bezelerini parçalayarak zehir salgılar ve aynı anda da ölürler.
Kendilerini feda ederler.

Hz. Süleyman'ın müthiş ve gizemli ordusu gibi... Bu nedenledir ki Hz. Süleyman'ın ordusunun geçişinde bahsedilebilecek binlerce hayvan arasında karınca özellikle öne çıkarılmıştır. Bu bir Kuran mucizesidir.

SORU - CEVAP
Botoks yaptırmak caiz mi?
İnsanların yaş geçtikçe derisinde kırışıklıkların olması kâinatın tabii kanunudur.
İnsanının yaşlılık dönemini dengeli, ölçülü ve güzel yaşaması ayrı bir nimettir.
Botoks konusu yeni bir olaydır. Kişiyi çok rahatsız eden bir görüntüden kaçınmak için yapılırsa tavsiye edilmeyen bir işlem olur. Belki mekruh olarak algılanır. Ama çok katı bir değerlendirmeyle haramdır demenin doğru olmadığı kanaatindeyim.
Çünkü içtihat konusu olabilecek konularda haram kavramını kullanırken cimri davranmak gerekir.


Makyajla abdest aldım, namaz kılabilir miyim?
Kullandığınız makyaj malzemesi haram veya necis, örneğin domuz yağı gibi bir üründen oluşmamışsa namaz kılmanıza bir engel teşkil etmez.