İLK yarının ne kadar kötü olduğunu tek cümle ile özetleyelim:
"Maç sadece 7 saniye uzadı!" Sanırım hakem Volkan Bayarslan bile sıkılmış olacak ki, takımları bir an önce soyunma odasına yolladı.
Trabzonspor'un böylesine etkisiz oynaması için geçerli nedenleri olabilir. Saha içinde ve saha dışında büyük sorunları olan bir takımdan bahsediyoruz.
Ancak kazanmaktan başka çaresi olmayan, son 5 maçını kazanan Beşiktaş niye bu kadar kötüydü? Sanırım bu durum, Şenol Güneş'in aşırı ve gereksiz kontrol oyunu isteğinden kaynaklandı. İkinci devre Beşiktaş defansı biraz öne çıkarıp riske girmeye başlayınca oyunu aldı. Bazı pozisyonlar da geldi ancak yine de gereken yaratıcılık sağlanamadı. Orta alanda takımın en fazla efektif olması beklenen iki ismi Maxim ve Ghezzal beklentilerin çok uzağında kaldı. Onlar etkisiz kalınca Aboubakar kaleye yakın bölgede neredeyse hiç topla buluşamadı. 56'da Trezeguet'nin girişi hem Trabzonspor'un hücumlarına hem maça büyük canlılık getirdi. Önemli fırsatlar da geldi. Ama iki pozisyonda Mert mükemmel kurtardı.
Birinde de Colley çizgiden çıkardı. Dün maçı 60. dakikadan önce ve sonra olarak ikiye ayırmak gerekiyor. İlk 1 saatlik bölüm uyku terapilerinde kullanılacak kadar kötüydü. Son yarım saat ise bir büyük maça yakışır tempodaydı. Trabzonspor ne bir şey kazandı ne bir şey kaybetti. Ancak Beşiktaş'ın bu puan kaybı ile şampiyonluktan sonra ikincilik şansı da bana göre sona erdi.