BUNDAN tam 1 yıl önce Galatasaray küme düşme kabusunu yaşadığı sezonu 13. sırada tamamlamıştı. Camiada tam bir kaos ve umutsuzluk hakimdi.
Ancak Sarı-Kırmızılılar 1 yıl sonra Ankara'da sonuna kadar hak ettiği şampiyonluğa kavuştu. İşte bunun adı büyük takım refleksidir.
Tabii ki saha içinde birçok kahraman vardı bu sezon.
Ancak çok sıkıntılı bir tabloda kulübü devralan, kısa sürede başarılı hamleler yapan, cesur bir kararla takımı Okan Buruk'a emanet eden Başkan Dursun Özbek ve Erden Timur'u ilk sıraya koyuyorum.
Tabii ki kenarda Okan hoca müthiş bir liderlik rolü üslendi. Sadece taktik becerisiyle değil, iletişimi ve insan yönetimiyle de fark yarattı. Sezon başındaki onca soru işaretine rağmen bir büyük takım teknik direktörü olduğunu gösterdi.
Sahadaki kahramanlara gelirsek… Kuşkusuz çok fazla futbolcunun emeği var bu şampiyonlukta. Ancak Mauro Icardi final virajında attığı gollerle alkışın en büyüğünü hak etti. Torreira, Nelsson, Abdülkerim, Kerem, Rashica, Muslera ve diğerleri… Saha içinde Fenerbahçe'yi geçip mutlu sona ulaşan Cimbom, saha dışında da psikolojik olarak ezeli rakibine büyük bir üstünlük kurdu. 37 yıl önce Fenerbahçe'nin 5 şampiyonluk gerisinde olan Galatasaray şimdi 4 şampiyonluk önde.
