GÜRCİSTAN ve Portekiz maçları sonrası üzerinde durduğum iki nokta vardı.
Birincisi turnuva takımı olabilmek.
Yani öncelikle iyi değil doğru oyunu hedeflemek.
İkincisi ise merkezi güçlü tutup iyi bir takım savunmasıyla 0-0'ın değerini bilerek oynamak. Sabırlı ve akılcı olmak. Dün bu iki konuda belki mükemmel değildik, zaman zaman ciddi krizler de yaşadık.
Ancak doğruyu bulma yolunda önemli adımlar attık. Öncelikle sahaya doğru yerleştik. Rakibe alan vermedik. Telaşlı değil daha sabırlıydık. Daha da önemlisi İsmail-Salih ikilisiyle güçlü merkeze kavuştuk. Temaslı ve serttik.
Duran toplar dışında rakibe önemli şans vermedik.
Ancak en büyük krizi yine en uçta yaşadık. Sahte 9'lu sistemin doğru işlemesi için ciddi bir saha içi organizasyonu ve birlikte oynama alışkanlığı gerekir.
Bu konularda eksik olunca özellikle ilk 45'te hiç üretemedik.
Ancak ikinci yarıda Barış'ın kişisel çabaları va Hakan'ın müthiş bitiriciliği ile öne geçip, ardında krizlere rağmen ikinciliği kaptık.
Bugün Euro 2024'te son 16'ya çıkmayı kutlayalım. Ancak bunu büyük bir başarı gibi lanse etmeyelim.
Biz 24 takımın yer aldığı ve katılmamız gereken bir turnuvadayız. Grupta yenmemiz gereken iki takımı yendik. Yapmamız gerekenleri yaptık. Ancak bizde bundan fazlası için gerekli potansiyel fazlasıyla var. Yeter ki enerjimizi akıl, sabır ve organizasyonla destekleyelim.