Tarihi 18 Eylül 2016

Nur içinde yat Damat Ferit

Güle güle Tarık Akan… Çocukluğumun hatta şu an bile gülümsememe neden olan Hababam Sınıfı'nın Damat Ferit'i… Geçtiğimiz günlerde akciğer kanseri tedavisi gördüğü ortaya çıkan efsane oyuncunun hastalığını öğrendiğimde içimden iyileşeceğini geçirdim sürekli.
Yıkılmaz güçlü bir karakterdi benim için kendisi. Türk sinemasının efsanevi aktörü Tarık Akan ardında 111 film ve 4 dizi bıraktı. Akan, 1982'de Cannes'da 'En İyi Erkek Oyuncu' adayı olmuş ve 1985'te Berlin Film Festivali'nde 'Gümüş Ayı Mansiyon Ödülü'nü almıştı.
Hayatına bakar mısınız, neler neler sığdırmış. Dün yazılan mesajlara baktım da herkesin kalbine girmeyi başarmış… Binlerce taziye mesajı yayınlandı.
Çocukluğumun ünlüleri tek tek gidince geçmişe ait tüm izler kayboluyor gibi geliyor bana. Biraz da yalnız kalıyorum diye korkuyorum. Eskiye ait tanıdık yüzler gidiyor, yeniler geliyor. Oysa ben o eski yüzleri görmek istiyorum.
Allah öyle uygun görmüş, o kadar nefes vermiş. Bunun üzerine bir şey söylemek çok mümkün değil.
Tarık Akan'ı bugün son yolculuğuna tüm sevenleri saat 14.00'te Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda düzenlenecek törenin ardından Teşvikiye Camisi'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazıyla Bakırköy Zuhuratbaba Mezarlığı'nda uğurlayacak.
Dualarım Tarık Akan ve tüm hayatını kaybetmişlerle… Mekanın cennet olsun.
Üzerine nurlar yağsın inşallah…

***
ECEM UZGÖR'E HAKSIZLIK
Ben nasıl bir anne ve babanın evladıysam, siz de öylesiniz. Sosyal medyayı da kullananlar öyle… Hiç kimseyi leylekler getirmedi. Hepimizin bir ailesi, annesi, babası, ağabeyi, ablası var.
Hep hayretler içine düşüyorum şu sosyal medyada yazılanları okuduğumda… Köşemi takip ediyorsanız da aynı soruyu soruyorum:
"Biz ne zaman bu kadar kötü olduk? İçimizden ne zaman bu kötülük bu kadar dışa vurdu?" Geçen hafta Ecem Uzgör diye bir genç kız konuşuldu sosyal medyada.
Ne konuşulmak ama… Ecem Uzgör, Almanya'da düzenlenen top model yarışmasında ülkemizi temsil eden bir model. İngiltere'de yaşamını sürdüren Türk model Almanya'nın Bremen kentinde gerçekleştirilen Top Model of the World'de Türkiye'yi temsil etmesiyle bir anda sosyal medyada gündem oldu.
O kadar iğrenç eleştiriler yapıldı, o kadar anlamsız yazılar yazıldı ki... Bir de bilip bilmeden... Neyi eleştirdiklerini de bilmiyorlar.
Model yarışmasını güzellik yarışması sananlar... Ben de onlara içimden bol bol hakaret ediyorum.
Yarışma yapıldı ve Ecem Uzgör derece alamadı. Ülkemizi 'Türkiye Güzeli' unvanıyla temsil ettiği sanıldı. Model yarışmasının asla ve asla güzellikle ilgisi yoktur. Fiziki anlamda güzelliğe bakılmaz.
Bu kız da yazının başında dediğim gibi bir ana baba evladı. Kimin ne hakkı var birini ya da birilerini böyle üzmeye. Birinci olamadı ama bakın kendinden nasıl söz ettirdi…

***
YAZ BİTTİ
Bugün itibariyle yılın yaz sezonu bitmiş oluyor. "Nasıl bir yaz sezonuydu?" derseniz; benim her günüm şükretmekle geçti. Çünkü sürekli çalıştım. Ama "Esnaf için nasıldı?" sorusunun cevabı ise farklıydı.
Bodrum, Çeşme ve Kuşadası'na sık sık gidip geldim. Ne kadar girip çıktığım dükkan varsa her çalışan aynı şeyi söyledi: "Bu yaz sıkıntılı." Mekanlarda sadece hafta sonları doluluk vardı. Ama anlayamadığım bir şey daha var. Mesela Borum'a ya da Çeşme'ye gitmek için uçak firmalarını aradığınızda asla yer bulamıyorsunuz.
Havaalanlarına gittiğinizde de inanılmaz bir yoğunluk söz konusu. Hal böyle olunca kendi kendime "Bu insanlar buralara gidiyor da ne yapıyorlar? Neredeler?" sorusunu sordum.
Oteller müşteriyi çekmek için her şey dahil sistemine dönmüşler. Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği, animasyon ve eğlence… Bu yüzden de kimse sokağa çıkıp para harcamak istemiyor.
Şunun şurasında 3 ay para kazanacak olan esnaf, bu yıl yaptığı yatırımı nasıl çıkardı gerçekten merak ediyorum. Umarım seneye kat ve kat fazla çıkarırlar.