Ünsüz ünlüler

Eklenme Tarih 2 Nisan 2018
Bir Fashion Week daha bitti.
Moda şovu boyunca başarılı isimler, kendilerini ve ürettiklerini gösterdiler. Hatta bazıları, işi modellik olmayan; ama başarılı isimlerle işbirliği yaparak onları podyumlarında yürüttü. İşlerinin medyada ses getirmesini sağladılar. Bu, işin güzel tarafı.
Ancak madalyonun öteki yüzünde bir kriz var. Davetli olmadığı yere gitme merakı olan onlarca insan var.
Bu kişiler, Fashion Week'te o defileden çıkıp diğerine girmiş.
Girerken de Funda Afşar'ın anlattığına göre kapıda şu diyaloglar yaşanmış:
- Ama adımın olması lazım.
LCV yaptırmıştım.
- Front Row değil mi? En öndeyim. Çünkü "Ennnn" benim...
- Beni ne zaman alacaksınız?
(500 kişilik kuyruktayken) Bu cümleler birebir doğru, fazlası var eksiği yok...
Fashion Week'e gelen herkes ne yazık ki kendini ünlü sanıyor. Ama ben çoğunun adını bilmiyorum. Hatta simalarını bile tanıyorum.

ON PARMAĞINDA ON MARİFET
Haber spikerliğini bıraktıktan sonra oyunculuğa ve şarkıcılığa merak saran Defne Samyeli, bir mekanda sahne alıyor. Samyeli'yi dinlemeye gidenler onun hem göze hem kulağa hitap ettiğini söylüyor. Defne, hayranlarını adeta büyülüyor.
Daha çok küçükken idolünü belirleyen Samyeli, koyu bir Ajda Pekkan hayranıymış. Müziğe TRT Çocuk Korosu'nun sınavlarına girerek başlamış.
Kendisi 7 yaşından itibaren TRT'de her pazar konserlerle ekrana gelmiş. Annesi konservatuvara girmesini desteklemediği için bir müddet müziğe ara vermiş.
Defne Samyeli, 1991 yılında Türkiye 3. Güzeli seçildikten sonra ekranda iş yapmaya başladı.
Samyeli, Melih Kibar ile tanıştıktan sonra 'Tek Başına' adlı bir albüm yaptı.
Biz onu yıllarca ana haberleri sunarken ekranlarda gördüğümüz için bu detayları bilmiyoruz; biliyorsak da hatırlamıyoruz.
O, şimdi sevdiği ve keyif aldığı işi çok güzel yapıyor.
Bence yakında bir single ya da albüm sürprizi gelebilir…

PLAJ HAZIRLIĞI
Yaz geliyor. Ufaktan hazırlanmak lazım... Alınmış kilolar varsa kurtulmak gerekiyor. Diyetler, spor aktiviteleri derken bir de yanına takviye bir şeyler yapmak gerekli.
Nişantaşı'ndaki Imperial adlı merkezde Buz Terapisi ile zayıflayabiliyorsunuz.
Bu işlemi Buzla Terapi eğitimini Fransa'da almış olan Özlem Posbosoğlu yapıyor. Kendisi her hafta Fransa'daki 13 kişilik Buzla Terapi araştırma ekibindeki tek Türk.
Buzla zayıflatan çok yöntem var. Buz Terapisi'nde işlem, eksi 40 derece ile uygulanıyor. Vücut ısımız ise 36 ile 39 derece arasında.
Bu nedenle ne kadar çok şoklama olursa o kadar çok yağ kırılıyor. Diğer yöntemler ise vücudu eksi 8 ile 10 derece arasında soğutuyor. Bu yüzden beklentilere cevap almak zorlaşıyor.
Çünkü vücut ısımız bunu çabuk tolere ediyor ve şoklama gerçekleşemiyor.
Kadın erkek herkes Buz Terapisi'ne rahatlıkla başvurabilir. İlk seansta kişinin yağ oranına göre ortalama 2 ile 8 santimetre arasında değişiklik sağlanabiliyor.
Uygulama öncesinde Posbosoğlu, göbek çevremi ölçtü. Bel çevrem 102 santimetreydi. İşlemim bittikten sonraki ölçümde ise belim 96 santrimetreydi.
Ardından Buz Terapisi'ne hemen teyzemi gönderdim. O da benim gibi istediği sonucu aldı.
Biz test edip onayladık. Imperial Merkezi'nden ve Özlem Posbosoğlu'ndan memnun kaldık.
Siz de giderseniz eğer sonuçları bana da yazın, merak ederim…