Demet Özdemir o kadar eski arkadaşım ki onu dansçılık yıllarından tanırım. O yıllarda da işini iyi yapardı.
İşinin starıydı o... Herkes onunla çalışmak isterdi. İşine saatinde gelir, yapar ve giderdi. İşi kolaylaştırmak için elinden geleni de yapardı. Kulis sohbetlerimiz ve güler yüzü, hiç gözümün önünden gitmez.
Onu tanıdığımda Bengü'nün sahnesinde dans ediyordu.
Aradan yıllar geçti ve o, televizyon dünyasına girdi. Diziler çekmeye başladı ve kendine inanılmaz bir fan kitlesi edindi.
Yaptığı işler takip edilmeye başladı.
Son günlerde onun dansçılık yıllarında çalıştığı isimlerle ilgili sürekli haberler görüyorum. Demet, dansçıyken de çok profesyoneldi. Adı üzerinde dansçı, dans etti. Parasını hangi sanatçıdan aldıysa; onun arkasında dans etti.
Dansçı dediğin her dansı yapar.
Koreografi ile de dans eder, oryantal şov da, direk dansı da yapar. Sadece işini nasıl yaptığı önemli...
Demet Özdemir, şimdi olduğu gibi o zamanlarda da işinin starıydı. O, ayrıca çok vefalıdır. Yıllar sonra Bengü bir klip çekti. Klip için bir isim aranıyordu.
Demet Özdemir'e teklif götürdüler. O da seve seve kabul etti ve "Anımız olsun" diye ücret almadan klipte yer aldı.
Demet Özdemir'e eş değer bir oyuncunun klipte oynamak için isteyeceği rakamı ya da tavrı siz düşünün… O, kalbinin ekmeğini yiyor. Bu arada Seçkin Özdemir'i de çok severim. Onları birbirlerine çok yakıştırıyorum.
***
İZMİR'İN YENİ GÖZDESİ
Geçen hafta bir arkadaşımın düğünü için İzmir'e gittim.
Ertesi gün ise "En popüler mekan neresiyse oraya gidelim" diye arkadaşlarıma sorduğumda bizi Cosa de Costa'ya yönlendirdiler.
Burası şahane bir mekan… Kahvaltı menüsünü de sevdim.
Biz, kahvaltı ederken biraz ileriki masaya genç ve eğlenceli kalabalık bir arkadaş grubu geldi. İçlerinden biri bana hiç de yabancı gelmedi. Yanımdaki arkadaşıma "O kim?" diye sordum.
Yanmış, zayıflamış ve güzelleşmiş. O kişi, oyuncu Gizem Karaca'ymış.
Hatta Cosa de Costa; eşi Kemal Ekmekçi'nin yeni mekanıymış.
Cosa de Costa, İzmir'in şu an en popüler mekanıymış.
Gizem Karaca'yı biraz inceledim de patron eşi gibi değildi. Her şeyle ilgili… Hatta bir ara mekan o kadar kalabalıklaştı ki personel, herkesle ilgilenmeye çalışırken kapıdan bir çift girdi. İkili, kendilerine yer gösterilmesi için beklerken Gizem Karaca, masasından kalkıp yanlarına gitti, sohbet etti, menüyü verdi.
Sonra çiftle ilgilenmeleri için ekipten birilerini yönlendirdi. Masasına dönerken diğer masalara gülümsedi.
Kemal Ekmekçi, gece hayatının trendlerini iyi bilen bir işletmecidir. Yine işinin en iyisini yapmış. "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" derler ya o gün Ekmekçi'nin işlerinde Gizem Karaca faktörünü anladım.
***
ALKIŞLAR AKREP NALAN'A
İstanbul'a ilk geldiğim yıllarda gece mekanlarında Akrep Nalan efsanesi vardı. Kalabalık yüzünden kapıdan girmek mümkün olmazdı. "Eğlenmedim" diyenini görmedim yıllarca… Kendisi, yıllar sonra müşteri portföyünün değişmesiyle özel geceler dışında başka iş almadı. Yazları Bodrum'da kışları ise İstanbul'da yaşıyor.
Duydum ki; evini 1973'te Aziz Nesin tarafından kurulan, günümüzde de çocukların ve gençlerin eğitimine destek sağlayan Nesin Vakfı'na bağışlamış.
Akrep Nalan, doğum gününde yapmış bağışı ve bunu kendisine doğum günü hediyesi olarak lütfetmiş.
"Yıllarca kulüplerde çalıştım. Sabahlara kadar sarhoş eğlendirdim. Nereye bağışlayacağıma ben karar veririm.
Tabii inşallah yakınlarıma da bir şeyler kalır" demiş.
Bodrum'daki villasını da Türkan Saylan'ın kurduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ne bağışlayacakmış.
Akrep Nalan'ı kutluyorum …