Önce çocuk

Eklenme Tarih 3 Mart 2019
İki yetişkinin birbiriyle girdiği didişmeyi anlayabilirim; ama çocuğu olan iki insanın didişmesini hiç anlamıyorum. Çocuklarını düşünmeyen insanları çözemedim.
Aranızdaki aşk bitmiş, başka hayatlara yol almışsınız ve ortada bir çocuk var. Onu nasıl düşünmezsiniz ve onu kullanarak nasıl hayatınıza devam edersiniz?
Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu Caner Erkin ile eski eşi Asena Atalay arasında sular bir türlü durulmuyor. Mesela en büyük örneği geçtiğimiz gün yaşandı.
Asena Atalay, Caner Erkin'den oğulları için aylık 50 bin lira iştirak nafakası istiyormuş.
İkilinin arasındaki bitmeyen davanın geçtiğimiz gün bir duruşması daha olmuş.
Anlayacağınız konu uzadıkça uzuyor.
Ben o çocuğu düşünüyorum. O çocuğun arkadaşları acımasız. Arkadaşları evlerinde anne ve babaları ne konuşuyorsa gelip ona söyleyip canını yakabilir.
Duruma biraz empati ile yaklaşmak lazım. Siz yetişkinler hayatınızı yaşarken o çocukta ne travmalar yaratığınızın farkına varın. Lütfen yetişkinler, bitmiş gitmiş ilişki üzerinden intikam alma ve mutsuz etme senaryolarına hiçbir çocuğu alet etmesin…

*****
KADINA ŞİDDETE HAYIR!
Ünlü oyuncu Mehmet Akif Alakurt, sosyal medya hesabından Türk kadınlarıyla ilgili tepki çeken ifadeler kullanmış. Neden canı yandıysa?… Alakurt, Instagram hesabında "Türk kadını nedir? Çıkarlarını elde edene kadar mükemmel kadını oynayan, her fikrini onaylayan ve 'Ben de öyle düşünüyorum' diyen. Zaman geçtiğinde aynı fikirde olduğunu iddia ettiği düşüncelerle alakası olmadığı için esas olan çirkin yüzünü gösteren kadına Türk kadını denir. (Yolun başında olanlar kulağınıza küpe edin)" ifadelerini kullandı.
Bu da kadına bir şiddet şekli… Hem de sözlü şiddet. Şiddet sadece fiziki değil ya… Son günlerde bakıyorum da herkes kadınlara böyle sallamaya başladı. Bir ezme, bir farklılaştırma çabası… Ancak biri buna dur demeli… Ve her ne kadar artık mesleğini yapmıyor olsa da kitlesinin nerdeyse hemen hemen hepsi kadın olan birinin, bunu böyle dile getiriyor olması üzücü. Ama bu cümlelerin Alakurt'un kaleminden dökülme nedenine bakmak lazım. Bana Alakurt'un canı yanmış gibi geldi. Bence bu cümleler kızgınlıkla yazılmış.

*****
YERİN KULAĞI VAR
Paparazziler, magazin programları, dedikodu sektörünün en önemli parçalarıdır.
Magazin, benim yaptığım işin de en önemli parçası. Magazin olmazsa benim işim de asla yürümez. Magazine doğru hizmet etmek işimin temel taşlarındandır.
Bu yüzden magazini bu sektörü bilenlerin yapmasından yanayım.
Bu sektör var olduğundan bu yana ünlülerin yanlarında dolaşan tipler var.
Ne yaptıklarını kimse anlamaz. Bu kişiler, ünlülere hayranlardır ve bir şekilde yanlarına sızarlar. Sonra da onlarla gezer tozarlar ve bir bakmışsınız herkesten çok her şeyi bilirler. Bu kişiler, aslında o yanlarında gezdikleri insan olmak isterler. Onlarla çok yakınlardır. Kısaca bu arkadaşlar konum ve meslek itibariyle ünlülerle iç içe yaşayan vatandaşlardır. Mesai saatleri içinde ünlülere hizmet ederken nasıl oturup kalktıklarını, konuşmalarını, yiyip içmelerini ajan gibi izlerler. Mesai bittiğinde de eş dost ve akrabalarına duyduklarının üzerine ekleyip hayal gücünü de kullanarak "Şu ünlüyü gördüm, şöyle yapıyor" diye bayıla bayıla anlatırlar.
Ondan duyduğunu öbürüne, öbüründen duyduğunu ona getirip götürürler. Ama o ünlülerin hayatında sadece eğlencelik olduklarını, sanatçıların duyulmasını istedikleri şeylerin yayılması için onlara fısıldadıklarını bilmezler ki... Aracı olarak kullanıldıklarının bile farkında değillerdir.
Yıllar önce 'Bizim Ünlülerin Halleri' diye bir kitap yazmıştım. Ve orada her şeyi anlatmıştım. Hiçbir ünlü, en yakınına bile dedikodusunu yapacak malzemeyi vermez; sadece bilinmesini ve konuşulmasını istediklerini söyler.
Ünlülerin bu yanlarında gezdirdikleri geçici dedikodu üreticiler de zamanla yok olur. Bir gün onun en yakınındaki ertesi gün düşmanının en yakınıdır. Allah, son günlerde davet fareleri gibi türeyen dedikodu üreticilerinden ünlüleri korusun.