Böyle ayrılık olmaz
Bir baba, karısını ya da eski karısını yaralamak için, çocuklarının annesi için öyle sözler söyledi ki... Bu adam kim mi? Eski Milli futbolcu Emre Aşık… Emre Aşık, boşanma davası açtığı 3 çocuğunun annesi Yağmur Aşık için aynen şu cümleleri kullanmış: "Eşim fuhuştan sabıkalı. 2011'deki Barbie fuhuş operasyonunda şüphelidir. Bu yüzden 'Duygu' olan adını 'Yağmur' olarak değiştirmiş. Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, para aklama gibi suçlara karışmıştır. Yasa dışı işleri tespit edilmiştir. Uyuşturucu kullanıyor ve çocuklarımızı dövüyor. Çocuklarımın can güvenliği yok. Onları dadıya emanet edip yurt dışına gitmiş." Bunları okuduğumda aklımı kaçırıyordum.
Yahu aklın neredeydi? Bunlardan rahatsızdın da neden evlendin? Neden 3 tane çocuk yaptın? Neden kimse bu soruları sormuyor ona?
Gerçekten benim ne Emre Aşık ne de Yağmur Aşık umurumda. O 3 çocuk var ya… İşte onlara içim yandı.
Emre Aşık, çocuklarının suratına nasıl bakacak? Şimdi sorun yok; ama o çocuklar 18 yaşına gelince ileride onlarda yarattığı travmayı nasıl çözecek?
Gerçekten merak ediyorum.
*****
ACI KAYIP
Bu sene meslek hayatımın 27. yılı.
Neler gördüm, kimleri tanıdım, kimlerle ne diyaloglar yaşadım siz de tahmin edersiniz. Bazen yaşadıklarım gözümün önünden film şeridi gibi gelip geçiyor.
Geçen hafta tanıyan tanımayan herkesi çok üzen bir acı yaşadık. Demet Akbağ'ın büyük aşkı Zafer Çika aramızdan ayrıldı.
Ölüm kaçınılmaz, hayatın gerçeği.
Ama bazen bu gerçeği unutuyoruz. Allah herkese sıralı ölüm nasip etsin.
Zafer Çika ile çok samimiyetim olmadı. Onunla hep sosyal ortamlarda karşılaştık. Birinin tokalaşması önemlidir ya... Sıkı sıkı tokalaşma… Zafer Çika'nın o tokalaşmasından bile samimiyeti geçerdi. Onu hiç somurturken görmedim.
Bir de Demet Akbağ ile onun aşkı, benim aşka inancımı sağlıyordu.
Hep söylerim, iyilik her zaman kazanır.
Zafer Çika da iyi kalbi ve güler yüzüyle herkesin sevgisini kazanmış.
Demet Akbağ'a, oğlu Ali Çika'ya ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Mekanın cennet olsun Zafer Abi…
*****
UCUZ TAKTİK
Şarkıcı Hatice, bu kez de podyumda kalçasını açarak gündem olmayı başardı.
Peki, bu tuhaf eylemiyle istediğini başardı mı? Gündem olmayı başardı da kaybettiğinin farkına ne zaman varacak onu bilemiyorum.
Hatice, sesi olan ve kendi şarkılarını yazıp besteleyen bir kadın. Sesi gibi kendi de güzel.
O da şu sosyal medyanın büyüsüne kapılanlardan… Sosyal medyasından sürekli fotoğraflar paylaşıp gündeme geliyor, kendinden konuşturuyor ve takipçi kazanıyordu. Son hamlesini de podyumda yaptı.
Herhalde bu hareketiyle çok popüler olacak ve işler yağacak sandı.
Evet, çok iş yağabilir; ama bu işler nerede ve nasıl diye de düşünmek lazım.
Hiçbir büyük markanın bayii toplantısına çıkamaz, hiçbir firmanın reklam filminde oynayamaz ve hiçbir büyük markanın etkinliğine davet edilemez.
Ancak sosyal medyasına butikler, ayakkabıcılar, fal merkezleri reklam verebilir. Eskiden bu tanıtımları 1 liraya yapıyorsa, şimdi 3 liraya yapar ve ne kadar takipçisi varsa sayısı artar.
Ama bunun da kalıcılığı olmayacak.
Eskiye bakın, böyle nice figürler vardı.
İnsanları peşinde koştururdu. Ama şimdi esameleri okunmuyor.
Bir de bu defile, tek bir modacının defilesi değilmiş. Birçok modacının katılımcı olduğu bir etkinlikmiş.
Organizasyon yetkilileri de paylaşım yaparak defileye katılan 42 modacının hakkını korumak için Hatice hakkında hukuki sürecin başlatılacağını açıklamışlar.
Sesi iyi olan, şarkı söyleyebilen birine bunu yakıştıramadım. Ben kendi adıma özür dilerim.