BIR televizyon programına konuk olmak için İspanya'nın Madrid şehrine giden Can Yaman, havaalanında izdihama neden olmuştu. Ünlü oyuncuyu izdihamdan polislerin kurtardığı görüntüleri geçen hafta bol bol izledik. Yaman'ı karşılayan grubun cast ajansı tarafından getirildiği iddia edildi.
Bugüne kadar hiçbir Türk oyuncuya gittiği organizasyonlar dışında böyle ilgi görülmemişti.
O yüzden kurgu iddiasının akla gelmesi o kadar doğal ki... Ama Yaman'ın başarısının ardında başka bir güç daha var. O da Can Yaman markasına hizmet eden menajerleri İlker Bilgili ve Cüneyt Sayılı… Ünlü oyuncu; rolünün hakkını veriyor, sporunu yapıyor, görselliğini de es geçmiyor. Ona gelen tüm teklifleri zamanında iyi değerlendiren menajerleri sayesinde de her yaptığını görüyoruz.
Tüm bunlar, pazarlama işidir.
Kendim de bu işi yaptığım ve çok iyi bildiğim için bu kadar rahat konuşuyorum.
Can Yaman, bir televizyon programına konuk olmak ve bir dergi ile röportaj yapmak için İspanya'ya gitti. Yaman'ın menajerleri her ülkedeki proje için o kadar planlı çalışıyor ki… Ünlü oyuncunun gelişi, günlük yapacakları, yemesi içmesi, her dakikası planlı. Yaman'ın konuk olduğu kanal, ünlü oyuncunun geleceğini önceden duyurup insanları toplamış. Sonuçta şu ayrıntıyı atlıyorlar. Ortada İspanya'ya elini kolunu sallayarak giden bir adam yok, dizisi orada ilgi gören bir adam var.
Görüntülerde havalimanında bir muhabir ve kameraman var. Röportaj yapıp gelenlerin coşkusunu çekiyorlar.
Türkiye'ye de herhangi bir ünlü, bir marka için geldiğinde biz de havaalanında onları karşılıyoruz. Paris Hilton ve Naomi Campbell gibi yıldızlar için yapılan karşılamamızı hatırlayın. Aynısı Can Yaman'a da yapıldı.
Bu da Can Yaman kadar işi planlayan, elindeki ürünün değerini bilen menajerleri İlker Bilgili ve Cüneyt Sayılı'nın işi.
Demek ki pazarlama ve paketlemeyi bilmek gerekiyor. Yurt dışından cast kiralayacaksınız, o cast'a para ödeyeceksiniz. Bunu aklınız alıyor mu? Hadi cast'a para ödediniz. Ama orada durumlar bizdeki gibi değil. Orada cast için ayrıca kişi başı sigorta yaptıracaksın.
Hal böyle olunca bu işe para dayanmaz.
Kısacası başarıyı eleştirmek yerine alkışlamak gerekiyor.
TÜKENDİLER
Büşra Pekin ile Ersay Üner, benim en beğendiğim çiftti.
İkilinin 6 yıllık ilişkilerini sürpriz bir kararla sonlandırdığını duyunca çok üzüldüm. Pekin ile Üner, bu kararı sosyal medyada "Merhaba.
Biz bir süre önce ayrılma kararı aldık. Dostluğumuzun ve beraber yürüttüğümüz çalışmalarımızın süreceğini sizlerle paylaşmak istedik.
Sevgiler. Büşra-Ersay" diye duyurdu.
Her ilişkinin bitiminde pek çok dedikodu duyarız. Pekin'in, ABD'de yaşama konusunda ısrarcı olduğunu; ancak Üner'in buna kayıtsız kaldığı için ilişkinin bittiği konuşuluyor.
Ben ikisiyle de zaman zaman konuşan biri olarak bu dedikodunun gerçek olmadığına eminim. Çünkü ikisi de ABD'de oldukları zaman mutlular. Ersay Üner ve Büşra Pekin'in mesleki açıdan çok keyifli zamanlar geçirdiklerini biliyorum.
Bence bu ilişkinin bitme nedeni tükenmek, hep yan yana olmak beraber ve iş dışındaki tüm zamanları beraber geçirmeleri… Bence bir müddet sonra bu ayrılık onlara iyi gelecek ve yeniden bir araya gelecekler. Birbirlerini çok sevdiklerini iyi biliyorum.