YAKIN çevrem o kadar iyi bilir ki… İç dünyamda çok duygusalım. En ufak şey beni etkiler, günüme etki eder, suratım düşer. Bir gün değil bir hafta geçirdim öyle. Virüstü, depremdi, çığ düşmesi ve en son uçak kazası. Ben perişan oldum. O insanların yerine koydum kendimi ailemi. "Allah'ım kimselere vermesin" diye dualar ettim.
Kafamı kaldıramadım, sürekli bir uyku hali. En sonunda arkadaşlarımı isyan ettirdim. Sinemaya bilet almışlar, "Gidiyoruz" diye tutturdular.
"Virüs var, kapalı alan" desem de dinletemedim gittik.
Eltilerin Savaşı… Gupse Özay yazmış ve başrolünde.
Ben tüm yaptığı işleri yakından takip ediyorum. Kendisinin büyük hayranıyım. Oyunculukta başarılı, yazarlığı tartışılmaz. Yönetmen koltuğuna oturduğunda onun da üstesinden gelmişti. Dedim ya yine harika bir iş çıkarmış. Yakın çevremiz, aile, komşuluk, gelin, görümce ve son olarak eltiler. İyi gözlemci kendisi. Türk halkının hassas noktalarını da çözmüş.
Eltilerin Savaşı'nda çok güldüm çok eğlendim. Gülerken bir anda gözlerinizi dolduruyorsa o filmin yolu açıktır.
Bu film de öyle bir iş olmuş.
Şu içimizi karartan günlerde gülmeye ihtiyacımız var.
Vakit ayırın kendinize ve lütfen içten kahkalarla yüzünüz gülsün.
*****
KİNİ BIRAKIN
ESKİ eşi Berk Suyabatmaz'la Berrak Tüzünataç'ın tatil fotoğrafını like'ladı. "İkisi de keyifli bir anını paylaşmış, ben de gördüm beğendim. Beğenmeden geçmek çok saçma olurdu. Bence çok güzel gözüküyorlar" diyen Burcu Esmersoy, "Düğün yaparlarsa gider misiniz?" sorusuna "Tabii ki giderim" yanıtını verdi. Ortalık karıştı.
Çok medeni bir durum. İçinde bir şeyler bitmiş aşka dair. İnsan olarak sevdiğin birinin neden kötü olmasını istesin! Neden aşk bitince onca yaşanmışlık onca paylaşım unutulsun! Onlar aşkı becerememiş, arkadaşlığı değil. İçten söylüyorum; ben de eski sevgililerimden biri evlense ve nikahına çağırsa giderim. Bir zamanı paylaşmışım iyi ve kötü. Onun mutluluğunu isterim. Aramızda küslük ve arkadan konuşma yoksa tabii.
Billur Kalkavan da benim gibi düşünenlerdenmiş mesela. "Eski sevgilimin düğününe gittim. Gelin rahatsız olmadı. Niye olsun ki, bitmiş geçmiş gitmiş" diye anlatmış.
Kinin peşinden gitmek yerine sevmek ve sevilmek için çareler aramak lazım.
Örnek olmalı hepimize Burcu Esmersoy.
Allah'tan ona da onu çok sevecek biri çıksın...
*****
OSCARLIK DEFİLE
MODA ile çok alakalı biri değilim.
Ama Türkiye'de yapılan işleri, modacıları ve şovlarını elimden geldiğince takip ediyorum. Uzun zaman da moda dünyasına bir şekilde hizmet ettim. Deniz Akkaya, Güzde Duran ve Şenay Akay'ın menajerliğini yaparken tüm modacıların şovlarında yer aldım. Defile demiyorum; büyük isimler hep şov yaparlar.
Bunca yıl onca defilenin birebir içinde oldum ya da izledim. Cengiz Abazoğlu defileleri efsaneydi. Aradan yıllar geçti; onların üzerine bir şov izlememiştim geçen haftaya kadar.
Özgür Masur, Bizans temalı defilesi ile yılların açığını kapattı.
Bugüne kadar yapılmış defilelerde; türk ve yabancı defile tasarımlarının farklı versiyonlarını seyrettik. Hepsi kendine göre güzeldi. Ama bu defilede gördüğüm şey; Alexander McQueen gibi bambaşkaydı. tasarımın dışına çıkan bir sanat ile karşılaştım. Bütün elbiseler bir sanat eseri ,baş yapıttı bana göre.
Eğer Hollywood veya dünya sinemasında Bizans temalı bir film olsa ve bu kostümler kullanılsa Oscar alır.
Tebrik ediyorum Özgür Masur'u ve sahne arkasında emeği olan herkesi…