Coronavirüs salgını dünyayı tehdit etmeyi sürdürürken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve tüm sağlık ekipleri çalışanlarına hayran kaldım. Belki de böyle bir hızlı bilgi akışına alışık değildim ve bu duruma hayran kaldım. Kendi adıma gerçekten yürekten teşekkür ediyorum...
Corona Virüsü salgını her sektörü vurduğu gibi benim sektörüm Show dünyasını da vurdu. Her yaşanan üzücü olayda en etkilenen mesleklerin başında geliyor Show dünyası. Eğlence olunca doğal olarak ne yaparsan göze batıyor.
Örneğin şarkı söyleyenler, bunca yaşanan şeyden sonra 'sahnede' diye linç ediliyor. Ama kimse düşünmüyor o sahnede şarkı söyleyenin arkasında emek harcayan onca kişi ve evine ekmek götürmesi gereken kaç kişi var.
Konserler, festivaller, kültür ve sanat etkinlikleri arka arkaya iptal edildi ya da ertelendi.
Gerçekten geçim kaynağı bu olan onca kişiyi düşünüyorum nasıl olacak, hayatlarını nasıl devam ettirecekler.
Çünkü memur, bir şirkette çalışan birey maaşını alacak ve geçimini sağlayacak.
İlk olarak Çin'in Wuhan şehrinde ortaya çıkan Coronavirüs (Kovid-19) dünyayı etkisi altına almaya devam ederken Türkiye'ye de sıçrayan virüs salgını iş kaybından daha da öte hayat kaybına da neden oluyor. Allah herkesi hayat kaybından korusun.
*****
HUZUR VAADİ
İstanbul Karaköy'de "Tarihin içinde huzur ve konfor" mottosuyla yola çıkan Galata's Hotel'in terasında benim çok eski dostum ve bence Türkiye'nin en önemli şeflerinin başında gelen Gazi Ateş, yine muhteşem bir projeye imza attı. Chef Mezze'nin "Chep Meyhane" ve "Chef in The Bar" markası altında meyhane kültürü ve farklı lezzetleri misafirlere sunuyorlar. Benzersiz bir deneyim yaşamak istiyorsanız, "Chep Meyhane" ve "Chef in The Bar" en doğru adres...
*****
KİTAP ÖNERİSİ
Yaşamımız boyunca sürekli olarak kararlar verip tercihler yapıyoruz...
Birçok karar ve tercihimiz arasında hep bir seçim hâlindeyiz. Ya seçmediklerimiz?
Bir an için bir zaman dilimi içine hapsolsaydık ve diğer olasılıkları deneyimleme imkânımız olabilseydi?
Ufacık eylem ve söylemlerimizin dev sonuçlarına tanıklık edebilseydik?
Gerçeğin bilinenin dışında var olduğunu, bildiklerimizin de gerçekten uzak olduğunu fark edebilseydik bildiğimizi zannettiklerimizle yolumuza nasıl devam ederdik?
Bir karınca sürüsü hayal edin, yuvalarından yiyecek aramak için çıkan. Ve bir otobanın üzerinden geçtiklerini. Sizce otobanın farkında olabilirler mi? Peki, otobanın farkında olamamaları otobanın orada olmadığı anlamına mı gelir?
Bu cümleler Sibel Sevgen'in Sibseler kitabının arka kapak yazısı.
Size öyle bir ufuk açıyor ki. Eğer kalbinizden bunlar geçiyorsa bir kapıyı aralayacaktır.
Okumanızı tavsiye ediyorum…