Yakında bu konu üzerinden çok paralar kazanacağına inanıyorum. Organik beslenme üzerine markaların da çok dikkatini çeken Deniz Akkaya; 1 aydır hızla yayılan bir akım bir akım başlattı… Kereviz sapı suyu kürü yaptığını söyleyen Deniz Akkaya, bu konuda takipçilerine önerilerde bulundu.
Ben kereviz yemeğini hiç sevmem ancak suyunu özellikle sabah aç karnına saf olarak içmenin yararlarını internette okudukça çok etkilendim ve hemen katı meyve sıkacağımı sipariş edip küre başladım.
Deniz Akkaya'nın da 14 gün içinde kabızlık ve şişkinliğin geçtiğini, çok rahat uyuyup sabah bomba gibi kalktığını, hatta cildinin pırıl pırıl olduğunu anlatması üzerine ünlüsü, ünsüzü herkes o akımı takip ediyor şimdi… Şimdi bende kereviz sapı siparişlerimi verdim. Yarınlara sağlıkla, daha güçlü, daha dirençli yatırım yapma zamanı.
*****
İŞİN ASLINI ANLATAYIM
Sezen Aksu, İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un bir dönem Beylerbeyi'nde yaşadığı evi 2011 yılında, 350 bin TL'ye satın aldı. 3 katlı olan eve 2014'te 500 bin TL değerinde tadilat yaptı ve dışı cephesi ise aynı kaldı. Şimdi o evin, güzellik merkezi olarak kiraya verildiği ortaya çıktı… Yıllardır böyle haberler okuyoruz… İşin aslı bildiğiniz gibi değil. Hem de hiçbir şekilde.
Sezen Aksu bir şey söylemedikçe biz gerçek sanıyoruz bunu anladım. Bahsi geçen İstiklal Marşı'nın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un evinin sahibi Sezen Aksu değil. Bir paralel sokakta yine tarihi bir bina olan evin sahibi kendisi… Sadece aynı semtte bir eve sahip olmasından dolayı kaynaklanıyor tüm bunlar. Bir deli bir kuyuya taş atar, onlarca akıllı çıkaramaz ya; işte tam böyle durum.
1908-1912 yılları arasında Mehmet Akif Ersoy'un yaşadığı ev, Üsküdar Belediyesi tarafından tespit edilmiş ve üzerinde levhalı olarak sokakta duruyor.
Ben söylemiş olayım; belki doğrusunu bilmek istersiniz diye yazdım.
*****
STARLIĞA ZARAR MI!
Coronavirüs'ün yaşattığı etkiden dolayı sanatçıların çoğu 'sosyal mesafe'yi desteklemek adına kendi evlerinde canlı yayın yapıyor ve mini konserler veriyor. Dünyaca ünlü isimlerin başlattığı bu akım, ülkemizde de hemen benimsendi biliyorsunuz.
O kadar çok canlı yayın y ada hikaye seyrediyoruz ki; aklıma şöyle bir şey geliyor… Bu insanlar, vizyonlarını insanlarla paylaşmak ve sıkıntıları hafifletmek uğruna bir şeyler üretiyorlar. Ve bizi bu sıkıntılı günlerde meşgul ediyorlar.
Ama şöyle bir durum var... Bu süreç, bu ünlülerin starlık kavramına zarar verdi mi; bunu düşünmeden de edemiyorum.
Biri şarkı söylerken biri yemek yapıyor...
Hayatımıza sosyal medya girdiğinden beri o starlık kavramı öyle sekteye uğramış ki; hayranı olduğumuz her ismin en özeline kadar bilgi sahibi oluyoruz. Eskiden biz ünlüleri merak ederdik ama şimdi üzerinde konuşulacak hiçbir konunun kalmadığını düşünüyorum. Şu günler bir an önce geçse de herkes bir normale dönse.