Coronavirüs salgını nedeniyle yaklaşık 2,5 aydır devam eden sokak kısıtlaması ve şehirler arası seyahat yasakları artık son buluyor.
Normalleşme takvimi yarından itibaren başlıyor. Yarından itibaren hayatımızda birçok şey değişecek.
Yeni normalleşme adımlarına lütfen uyalım… Bu salgın bize misafir gibi gelmiş olsun ve misafir, misafirliğini bilip artık gitsin!..
*****
ÇOCUKLAR GÜLSÜN DİYE…
Birleşmiş Milletler verilerine göre Afrika'daki insanların yüzde 66'sı kurak ve yarı kurak yerlerde susuzluk problemi yaşıyor. Küresel ısınma da Afrika bölgesini giderek daha da etkiliyor. Afrika Bölgesi, en kurak dönemlerini yaşıyor. Bu yüzden bölge halkının su ihtiyacını karşılamak için su kuyularının açılması gerekiyor.
Afrika Bölgesi'nde kirli sulara bağlı kolera, tifo, dizanteri ve zatürre gibi hastalıklar yüzünden binlerce kişi ölüyor. Bangladeş, Sri Lanka, Gana, Tanzanya, Çad, Mali, Uganda, Somali ve Etiyopya ülkelerinde bundan en çok da çocuklar etkileniyor… Aileniz, arkadaş grubunuz, iş arkadaşlarınız veya akrabalarınızla bir araya gelerek su kuyusu açtırabilir ya da su kuyusu fonlarına dilediğiniz miktarda bağışta bulunarak ihtiyaç sahibi kardeşlerimizin suya kavuşması için gerekli çalışmalara destek olabilirsiniz.
Bir su kuyusu 4.500 TL'ye açılıyor.
Geçen hafta telefonuma bir mesaj geldi… Bu mesaj; son yıllarda, duruşuyla ve yaptığı konuşmalarla birçok insanın yakından takip ettiği isim haline gelen Muhammed Serkan Gül'den. Yıllar önce tanıdım ben Muhammed Serkan Gül'ü.
Benim kendimce ritüellerim var.
Eyüp Sultan Hazretleri, Yahya Efendi Hazretleri, Yuşa Efendi Hazretlerine gider sürekli dualar ederim. Yuşa Efendi Hazretleri'nde toplu dualar olur; belli Perşembe geceleri. Çok inanırım; o toplu dualarda tanımadığın bilmediğin insanlar için yapılan duaların kabulüne. İşte o dualarda vardır hep Muhammed Serkan Gül. Yıllar içinde dost olduk.
Kendini yardımlara ve bildiklerini paylaşmaya adamış bir adam. 1984 doğumlu kendisi. Hatta iki kitabı var 'Sabret, Şükret, Seyret' ve 'Yanılgı' diye. Muhammed Serkan Gül, birçok su kuyusunun açılmasına ve orada yaşayan çocuklarının yüzünün gülmesine vesile olmuş Bangladeş'te.
Ve bir tane de benim rahmetli annem Fulya Aras için yaptırmış kardeşlerimiz için. O kadar anlamlı ki… Tarifi yok hissettiğim duygunun. Kendisi vesile oldu. Siz de yapmak isterseniz belki bir çocuğun hayatına dokunmuş olursunuz…
*****
MUHTEŞEM DÖNÜŞ
90'lı yılların sonuna doğru sahilde bir şarkı söyleyen kız çıkmıştı.
"Alışamadım ben bu son gidişine" diyordu. Ercan Saatçi şarkının sözlerini yazmış, Ufuk Yıldırım da bestesini yapmıştı. Öyle bir rüzgar estirdi ki; o yılların en çok iş yapan ve kazanan ismiydi o. Sibel Bilgiç'ten bahsediyorum.
Hem Türkçe hem İngilizce repertuvarı ile sahnelerin en aranan ismiydi. Haftada 7 gün varsa o her gün sahnedeydi. Sonra bir anda işine ara verdi; hem de uzun bir ara. Geçen hafta bu araya son verdi. Muhteşem bir şarkı ile çıktı müzik severlerin karşısına.
Yıllar önce Ferdi Özbeğen, Emel Sayın ve Gülden Karaböcek'in sesinden dinlediğimiz "Diyemedim" şarkısına kendi yorumunu katmış Bilgiç.
Herkes çok özlemiş sesini… Şarkı çıkar çıkmaz sosyal medyada o kadar çok paylaşım vardı ki. İyi iş yapınca markanı koruduğun sürece nerede bıraktıysan öyle devam ediyorsun. Artık daha çok şarkı yapıyor olacak Sibel Bilgiç.