Öküzün altından buzağı bile çıktığı günler bu günler. Özal'ı aslında kim öldürdü, Abdi Bey'i aslında kim vurdu, Bitlis Paşa'nın tayyaresini nasıl düşürdüler, Yazıcıoğlu'nun helikopteri niye çakıldı türünden bin soru az yanıt var biliyoruz. Bu itibarla 53 yıl önceki bir uçak kazasını da ben sormak isterim: ''Sebep?...'' Söz konusu uçakta devrin başbakanı Adnan Menderes var çünkü.
Hadiseyi kısadan özetleyeyim de, sorunun esası arkadan gelsin.
Kontrol kulesi
Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı Adnan Menderes'i taşıyan THY uçağı Londra Gatwick Havaalanı yakınlarında düştü... Başbakan Menderes yara almadan kurtuldu fakat 'TCSEV' uçağında bulunan Devlet Bakanı Server Somuncuoğlu, Özel Kalem Müdürü Muzaffer Ersü, Eskişehir Milletvekili Kemal Zeytinoğlu'nun da aralarında olduğu 14 kişi hayatını kaybetti... THY uçağı önce Londra'daki Heatrow Havalimanı'na inecekti. Fakat kontrol kulesi yetkilileri, aşırı sis nedeniyle uçağı Gatwick Havaalanı'na yönlendirdi.
Sisler bulvarı
Kaptan pilot Münir Özbek kontrolündeki uçağın bir süre sonra kuleyle irtibatı kesildi.
Aşırı sis nedeniyle görüş mesafesi azaldı ve THY uçağı Surrey Jordanwoods Ormanı'na çakıldı. Büyük bir gürültü ile alev topuna dönen uçağı fark eden köylüler uçağın düştüğü yere Manzara dehşet vericiydi. THY uçağı ters dönerek ikiye bölünmüştü.
Sakarya Milletvekili Rıfat Kadızade, Başbakan Adnan Menderes'in dışarı çıkmasını sağladı. Menderes, mucizevi bir şekilde kazadan yara almadan kurtuldu. Menderes'e ilk müdahaleyi Bailey ailesi ve hemşire eşi Margareth yaptı. Bailey'ler Menderes'e kim olduğunu sordu. Menderes İngilizce karşılık verdi: 'Ben Türkiye'nin başbakanıyım. Uçakta çok kişi var. Beni bırakın ve onlara yardım edin.'
Seçenekler
Şimdi gelelim sorumuza. Menderes neden Londra'ya gidiyordu. Neden olacak; 1959'da Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasına bir tek imza kalmıştı... Türkiye ile Yunanistan anlaşmış, fakat İngiltere'nin onayı gerekiyordu... Görüşmelerin askıya alınacağı düşünülüyordu... Ancak Menderes, Londra Anlaşması'nı hastanede imzaladı... 1959 Mart'ında taburcu olan Menderes'i İstanbul'da görülmemiş bir kalabalık karşıladı. Öyle ki Menderes tezahüratlar karşısında duygulanarak ağladı, yol boyunca arabası durduruldu. O gün İstanbul'a her geldiğinde kaldığı Park Otel'e izdihamdan dolayı dört saatte ulaşabildi. Aradan daha 1 yıl geçmeden 27 Mayıs İhtilali oldu... Daha da sonrası malum. Tonla hüzün tonla keder... Şimdi göğsümü gere gere sorayım: Acaba bu uçak düşmedi de düşmesi için ortamlar mı hazırlandı? Böyle olduysa şayet kim yaptı kimler neden yaptı. İngilizler mi?... Yunanlar mı?...
İçimizdeki 'kurtarıcılar' mı?... Seçin üçün birini.
Dördüncü seçenek: 'Her biri...' (mi)