Türkiye'ye karşı savaşma şartıyla bırakıldı."
Bunun anlamı nedir sizce? Söz konusu bölgede sözde DEAŞ'a karşı savaşan PYD&PKK'nın aslında savaşmayıp işbirliği yaptığının en büyük göstergesi. Yine bölgede ABD'nin silah ve mühimmat desteğini, sözde DEAŞ ile savaşsın diye verdiği PYD'nin, aslında savaşmadığına dair suçüstüdür bu durum. PKK, PYD ve DEAŞ'ın nasıl bir işbirliği içinde olduğuna bundan daha güzel bir örnek verebilir misiniz? Şimdi gelelim bu alçakların içerideki işbirlikçilerine. Dün HDP'nin 3. Olağan Kongresi'nde atılan sloganlar insan olanın kanını soğutur: "Yaşasın Afrin direnişi!" diye slogan atan, Zeytin Dalı Harekatı aleyhine tezahüratlar yapan bu güruh, 11 şehit verdiğimiz günün ertesinde 80 milyon insanı inadına tahrik etmenin peşindeydiler. Afrin direnişi sözünden kasıt çok açık;
Afrin'de YPG ve işbirlikçisi PKK Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik savaşıyor ve dolayısıyla HDP de Afrin'deki bu alçak teröristlere nasıl sahip çıktığını Ankara'dan böyle haykırıyor;
"Yaşasın Afrin direnişi!!" Kongre yolundaki otobüslerde halay çeken, yüksek sesle Kürtçe müziklerin yükseldiği salondan çıkan mesaj artık resmen şudur:
"HDP artık legal siyasetten, sivil siyasetten vazgeçmiş, PKK ile birlikte sahada silahlı terör örgütlerinin temsilcisi olduğunu resmen ilan etmiştir!" Bir zamanlar 7 milyon oy alarak Kürt halkının şiddete dayalı olmayan çözüm için Meclis'e yolladığı bu sivil teröristlerin artık neye hizmet ettikleri çok açık. Bir süre önce Kobani üzerinden yapmaya çalıştığını şimdi de Afrin üzerinden yapıyor. İtirazı olan var mı?
KAYSERİ'NİN SABAH'I
Zaman zaman İstanbul ve Ankara'dan Anadolu'ya açılmak hem gündeminizi değiştirmenize hem de ziyadesiyle morallenmenize sebep oluyor. Sabah gazetesi bir süredir yazar ve yöneticileriyle birlikte Anadolu kentleriyle buluşuyor. Bu buluşmalarda hem kente dair kültürel ve tarihsel değerler, ekonomik varlıklar ve yerel yönetimlerin aracılığıyla şehrin kanaat önderleriyle bir araya gelmemize aracılık ediliyor. Geçen hafta 3 gün Kayseri buluşması vardı Sabah Yazarlar Buluşması'nda. Ben bütün bölümüne katılamasam da kısa buluşmada bile gördüklerim, tanıklık ettiklerim, Türkiye'de her şeyin ne kadar yolunda olduğuna bir kez daha inandırdı beni. Eskiden Başbakanların sağlık durumuna, IMF'nin birkaç milyon dolar için ileri sürdüğü şartlara göre uçurumun dibine giden ve çıkmaya çalışan ekonomi, bugün hain darbe girişimlerine rağmen bile sapasağlam ayakta ise, bunun en önemli sebebi; siyasi ve ekonomik istikrardır. Kayserili Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ile Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik arasındaki uyum, şehrin Valisi Süleyman Kamçı'dan tutun da üniversite rektörü, ticaret ve sanayi odaları başkanları arasındaki uyum ve problem çözmeye yönelik işbirliği, olabildiğince hizmet ve pozitif katkı olarak dönmüş. Kahvaltı için buluştuğumuz Erciyes'te, zirvelere yakışır bir turizm potansiyeline tanıklık ettik. Buradan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'a da seslenelim; 2023 turizm hedeflerine ulaşırken en fazla destek alınacak yerlerden biri de Erciyes ve Kayseri. "İş bilenin, kılıç kuşananın" demiş atalarımız. İşi bilenin de kılıç kuşananın da çok olduğu Kayseri'yi tutabilene aşkolsun..
YENİ BELGELERLE ANADOLU TARİHİNE IŞIK
Hafıza sadece insanlar için değil, toplumlar ve kentler için de çok önemli.
Murat Çeliker'in kaleme aldığı "Osmanlı Belgeleri Işığında Keskin" isimli kitabı da, bir anlamda 1400'lü yıllardan 1900'lü yıllara kadar İç Anadolu'nun tarihine ışık tutuyor. MHP Lideri Bahçeli'nin Özel Kalem Müdürü de olan Çeliker, bir yılı aşkın süren araştırma ve incelemelerini, Ahmet Ergün ve Mehmet Akif Terzi ile birlikte yazdı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, kitabın önsözünde dediği gibi; aileden devlete uzanan çizgide kentlerimizi, şehirlerimizi ele almak zorundayız. Tarihçilere ve tarih meraklılarının zevkle okuyacağı kitap, aynı zamanda yeni pek çok belgeyle Anadolu tarihine de bir ışık tutacak..
GÜNÜN SÖZÜ
Baş kaldıran varsa başını kesin..
SULTAN II. ABDÜLHAMİD HAN