Beka meselesine dair
31 MART seçimlerine sadece bir belediye seçimi diye bakanlar ya da öyle dayatmak isteyenler için şimdiki söyleyeceklerim. Türkiye'nin en uzun sınır komşusu Suriye'de 8 yıldır bir iç savaş yaşanıyor. Bu savaş sadece Suriyelileri değil, bizi de tehdit ediyor. Ortadoğu yangın yerine dönmüş, Türkiye bu yangının tam da merkezinde.
Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimiyle, Türkiye'de siyasi-ekonomik ve sosyal kriz yaşanması için senaryoyu ortaya koyanlar bu girişimlerinde başarılı olamadılar. Bundan sonraki daha sert vuruş 15 Temmuz darbe kalkışması ile geldi. 251 şehit, 2 bini aşkın gazimiz oldu ama bu millet yine teröristlere ve işbirlikçilerine ve bunların dış bağlantılarına geçit vermedi. Ama hala durmuyorlar, içeriyi karıştırmanın, dışarıdaki gelişmelerin bizi vurmasının bir yolunu aramaya devam ediyorlar.
Ama; Türk milleti, güçlü lider, tecrübeli hükümet ve MHP'nin katıksız desteğiyle oluşturulan güçbirliği ve Cumhur İttifakı, bu hainlere geçit vermiyor. Son 5 yıldır sistematik olarak devam eden saldırılar bitti mi peki? Elbette bitmedi. Hala şanslarını zorluyorlar. Bizim de içeride yapmamız gereken, bu hainlere karşı saflarımızı daha da sıkılaştırmak ve birlik-beraberlik içinde tüm oyunları bozmak. Cumhur İttifakı ortakları bu bilinci iliklerine kadar hissediyor, yaşıyor, yaşatıyor. Başkan Erdoğan'ın her seferinde yaptığı beka uyarısına en güçlü destek ve vurgu Salı günü MHP Lideri Devlet Bahçeli'den geldi. 2019'un bir eşik olduğunu hatırlatan Bahçeli, cumhurun istiklal mücadelesinde galip geleceğini, seçimlerin bu anlamda en önemli sınav olduğunu hatırlattı. "31 Mart ya beka ya bela" derken de aynı sınava işaret etti. İşte tüm bu olanları bütün olarak düşündüğünüzde 31 Mart seçimlerine hala sıradan bir yerel seçim diyen var ise; bunun adı en iyi ifade ile ya şuursuzluktur ya da hainlik!..
Enerjide yerli ve milli
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın çağrısıyla hafta başında başlatılan yeni istihdam seferberliğinde hedef; 2 buçuk milyon yeni istihdam yaratılması. Aile ve Çalışma Bakanlığı ile TOBB öncülüğündeki özel sektör işbirliği; dünyada hiçbir ülkede görülmeyen güçte bir teşvik paketi aynı zamanda.
Hükümet bir yandan yeni iş ve istihdam için var gücüyle yol alırken bir yandan da yerli ve milli kaynakları özendirmek ve oluşturmak hedefiyle; benzer bir büyüme hedefini ortaya koyuyor. Pazartesi günü Para Dergisi ve A Para kanalı ile Turkuvaz Medya'nın İstanbul'da ikincisini düzenlediği Enerji Zirvesinin ana konusu da enerjideki yerli ve milli strateji belgesi ve uygulamalarıydı.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile yaptığımız sohbette; yılda 44 milyar doları bulan enerji ithalatımız düşünüldüğünde yerli kaynakların öneminin altını biraz daha çizdi. Var olan kaynakların en etkin şekilde değerlendirilmesi, enerjinin çeşitlendirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının arttırılmasıyla Türkiye enerjide her geçen gün artık dışa bağımlılıktan kurtuluyor.
Enerji Zirvesi'ne katılan özel sektör temsilcilerinin de verdikleri mesajlar da tamamıyla kamunun hedeflerini önceleyen bir rota idi. Bu hedefte ve bu yolda durmak yok...