HER sektörün kendince felaket senaryarı var, şampiyonluk eşiğindeki bir futbol takımının felaketi de hiç şüphesiz sezon boyunca hak ettiği şampiyonluğun onur verici ödülünden manrum bırakıldığını öğrenmek olur. Trabzon camiası 48 saattir bu şoku yaşıyor ve bu akut dönemi henüz atlatabilmiş değil.
ANLAŞILIR BİR ÖFKE
Elbette ki şok eden haber sonrası sıcağı sıcağına yapılan öfke dolu yorumlar. bilgiden yoksun duygusal tepkiler içeriyordu. Şaibeli ilişkiler ve rüşvet suçlamalarıyla sık sık sanık sandalyelerine oturmak zorunda kalan UEFA ve FİFA yetkililerine dair haberler , herkesi ziyadesiyle rahatsız ettiği için öfkeyi anlamak mümkün.
Hele Ceferin öncesi UEFA başkanlığı yapan Platini'nin 2011 şike dosyasını olabildiğince sümen altı etmek uğruna girdiği kirli ilişkiler ortaya saçılmışken...Üstelik sendikacı babasının saygınlığını sıfırlayan Platini'nin , bu süreçte UEFA içinde etkin olan eski F. Bahçe Genel Sekreteri Şenes Erzik'le birlikte şikeyi savunma reflekslerinin Trabzonsporluların herkesi düşman görme galatının da en büyük destekçisi olduğunu ekleyelim.
FELSEFE DEĞİŞTİ
Seçenekli cezayı veren kurulun başındaki Portekizli yargıcın ve kurulun, TS'ye yönelik özel bir düşmanlıkları olduğuna heralde hiç birimiz inanamayız.
Ama öte yandan UEFA nezdindeki "yeni" yönetimin ellerinden geldiğince UEFA ve FİFA doğruları üzerinden bir yönetim felsefesini hakim kıldıkları ve bu doğrultuda gerçek kişi ve kurumlara bir kuruş borcu bile bulunmayan bir bilançoyu TFF ve UEFA'nın önüne koydukları gerçeği var.
TRABZON HAK ETMEDİ
E o halde bu men neyin nesi ola?
İlk akla gelen Muharrem Usta döneminden kalan '50 milyon' intilafı oldu, ama bu seçenek Usta'nın asla böyle bir karakter olmadığı duygusu ve herhangi bir girişimde bulunmadığı bilgisiyle sıfırlandı.
Karardaki 2019 atıfı şu ibtimali koydu önümüze;
Sıkı denetime rağmen yapılan 20'ye yakın transfer ve belki de en önemlisi Sitöriç'e harcanan milyonlar, komiteyi "samimiyetten kuşku" batağına mı sapladı? Şu an bundan güçlü bir ihtimal göremiyorum. Ki doğru bile olsa bunca örnek işlere imza koyan TS yönetiminin bu cezayı hak etmediğine inanıyorum.
Ahmet Ağaoğlu başta , camianın tüm ileri gelenlerinin bu noktadan sonra izleyecekleri rota bellidir;
ÇAKALLAR PUSUDA
Hukuk mücadelesini kendi mecrasında ciddiyet ve bilgiyle takip ederken, takımı, teknik kadroyu ve oyuncuları saha içine konsantre etmek ve şampiyonluğun artık çok çok daha fazla önem kazandığı duygusunu camiaya hakim kılmak!
Zira herkes çakalların yağma iştihasıyla ulumalarını duyuyor!
Ne demişti Muhammed Ali;
"İnsanlar seni davranışlarına göre, Allah ise kalbine göre yargılar" Kalbi temiz olanların kaynetmesi mümkün değil.