TAYFUN ER

TAYFUN ER

Tarihi 22 Mart 2015

Beşiktaş'ın Fener'e ilk golünü Şükrü Erkuş atmıştı

Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi yendiği ilk maç 26 Ekim 1928'te soğuk bir havada oynandı.
Fenerbahçe, 10. dakikada 1-0 öne geçti ama sol içte yani orta sahanın solunda oynayan Şükrü 21. dakikada durumu eşitledi ve Beşiktaş'ın Fenerbahçe'ye ilk golünü atan futbolcu olarak da tarihe geçti. O gün Beşiktaş Sahadan 4-2 galip ayrılırken, Şükrü kendisinin 2., takımının da 4. ve son golünü de atan futbolcuydu aynı zamanda.

ABİLERİ KURULUŞTA VARDI
1923-1932 arasında Beşiktaş'ta top koşturan Şükrü Erkuş'un babası Levazım Akbay Hilmi Bey, soyadı kanunu çıktığında Erkuş soyadını aldı çünkü babası Hacı Osman Bey, Sultan II.
Abdülhamid'in sarayında Kuşçubaşı'ydı ve epey de nüfuz sahibiydi.
Erkuş Ailesi daha doğrusu Şükrü Bey ve iki ağabeyi Nuri ve Rüştü, hem Beşiktaş'ta futbol oynamış üç kardeşti hem de Beşiktaş'ın futbol takımının temelinde vardılar.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün futbol şubesi Rumelihisarı'nın takımı Basiret ile Valdeçmesi takımlarının birleşmesiyle kuruldu. Valdeçesmesi'nin yıldızı efsane Şeref Bey, Basiret'in yıldızı ise Nuri (Erkuş) Bey'di.
Nuri Bey veterinerdi, Aralık 1945'te vefat etti.
16 Ekim 1928'te oynanan maçta sahada yer alan diğer Erkuş olan ortanca kardeş Rüştü Bey, Gümrük ve Tekel Müfettişi'ydi, en son olarak da Gümrük Muhafaza Başmüdürü'yken emekli olmuştu. Rüştü Bey, 1918-1931 yılları arasında futbol oynamış, kulübe de 1918'de üye olmuştu, üye numarası da 78'di. Uzun hayatı boyunca bir kez bile genel kurula katılmamazlık yapmamasıyla bilinirdi.
Vefatından önce Beşiktaş'ın yaşayan en eski ve yaşlı üyesiydi.
Beşiktaş yönetimlerinde ve divan kurulunda uzun süre görev aldıktan sonra, 1969-1970 arasında Beşiktaş Başkanlığı yaptı. Amigoların kulübü basmasına kızarak istifa etti.

TOP ELİME ÇARPTI
Futbolun para getirmediği yıllardı, ilk golün sahibi Şükrü Bey de maliye memuru olarak başladığı iş hayatında en son Erzincan ve Diyarbakır Defterdarı olmuştu. Şükrü Bey, o ilk golle beraber Beşiktaş'ta 83 gol atmıştı ama golden de önemli bir şey vardı ki o kavrama son zamanlarda fairplay deniyor.
Şükrü Bey, işte modern zamanların en çok aranan, en değerli özelliğini bu topraklara getirenlerden birisiydi.
1930'da oynanan bir Beşiktaş-Vefa maçında, Vefa adeta Beşiktaş'a kök söktürüyordu ve 1-0'da öne geçmişti. Önemli bir maçtı ve Beşiktaş mutlaka kazanmak istiyordu. Beşiktaş tüm hatlarıyla yükleniyordu ve sonunda maç 1-1 olmuştu ama Beşiktaş'a yetmiyordu bu sonuç. Bir karambolde kale ağzından Şükrü topa dokundu ve top ağlara gitti. Ama Vefa hakem Kemal Halim'e şiddetle itiraz ediyordu:
Şükrü Bey, topa elle dokundu… Hakem dinlemiyor ve golü geçerli sayıyordu ki Şükrü Bey, hakemin yanına gitti "Efendim elimle kasti olarak dokunmadım ama top elime çarptı, gol değildir" dedi. O gün maç 3-3 bitti ve Beşiktaş önemli bir puan kaybetti ama sahalar bir sporcunun ahlakının nasıl olması gerektiğini gördü.
Nisan 1968'de bir kalp krizi sonucu vefat eden Şükrü Erkuş, futbolcu ağabeyleri Nuri ve futbolcu olmayan kardeşi Nazif gibi Yahya Efendi Mezarlığı'ndaki aile dergâhına defnedildi. Kardeşlerin içinde en uzun yaşayan eski Başkan Rüştü Erkuş da bu dünyadan göç edince kardeşlerinin yanına gömüldü.