Kınalıada'nın 3. takımında oynarken ada sakinlerinden olup, Beyoğluspor'un yöneticiliğini de yapan Niko Zervudaki tarafından Beyoğluspor'a götürüldüğünde 16 yaşındaydı.
Beşiktaş'ın efsane isimlerinden Refik Top, kendisini Beşiktaş'a aldığında yıl 1940'tı. Askerliği nedeniyle iki sezon (1942-1944) Ankaragücü'nde oynadığı dönem dışında 1950'ye kadar Beşiktaş forması giydi.
Şükrü sol açık oynuyordu ama aslında solak değildi. Genç yaştaki bir sakatlığı nedeniyle sağ ayağını eskisi kadar iyi kullanamayınca, sol ayağını öne çıkarmaya mecbur kalıp, zaman içinde o dönem çok az rastlanan çift ayaklı futbolculardan oldu.
ÇİZME'YE ADIM ATTI
Sahada sadece futbol oynamıyor, hakemle ve rakip oyuncularla didişerek, topla gösteri yaparak adeta şov yaptığı için çok renkli ve popüler bir isimdi.
İtalya'da oynayan ilk Türk futbolcu da 1950'de Palermo'ya transfer olan Beşiktaşlı Şükrü Gülesin'dir.
Şükrü'yü Lazio'ya alan eski hocası Giuseppe Meazza'dır.
Meazza, 1948-1949 sezonunda Beşiktaş'ın hocasıydı. Milano'da bulunan stadyum Inter taraftarlarınca onun adıyla anılır.
LAZIO ONU UNUTMAZ
Şükrü, 3 Sezon (2'si Palermo'da olmak üzere) İtalya'da oynadı. İtalya'daki 2. sezonunda 16 golle Lazio'nun en golcü futbolcusuydu.
Bir maçta kaleci sakatlanınca kaleye bile geçti. Bugün bile Lazio taraftarı Can Bartu'dan çok Şükrü Gülesin'i bilir.
Üç sezon geçirdiği İtalya'da, cana yakın renkli kişiliğiyle İtalyan'lara Türkleri sevdiren "Turko Sukru" olarak anıldı, o ise kendisini hep "Beşiktaşlı Şükrü" olarak tanımladı.
Aklı Beşiktaş'taydı, tatilde geldiği İstanbul'da Beşiktaş'la tekrar anlaştı ama yöneticilerin bonservisini almakta gecikmesine kızarak Galatasaray'a transfer oldu. "Bu formaya hiç ısınamadım" diyerek futbolu, Galatasaray'ı, Türkiye'yi bırakarak İtalya'ya gitti.
Hem fizik hem de futbol anlamıyla bir dev olan Şükrü Gülesin'i anlatmak için kitap yazmak gerekir. O bir dönemin tartışmasız en popüler futbolcusuydu. Beşiktaş'ın gerçek efsanelerinden olan merhum sol açık Beşiktaş'ta oynadığı 281 maçta attığı 226 gol attı. Futbol kariyeri boyunca İtalya dahil kornerden 35 gol atmıştır.
Uzun boyu, fuleli koşusu nedeniyle "dört adımda ceza sahasına giren adam" olarak bilinirdi.
RENKLİ BİR KİŞİLİK
Futbolu bıraktıktan sonra Roma'da Macar lokantası açtı.
Bu döneminde başrolünü Sophia Loren'in oynadığı 1961 yapımı "Madame Sans Gene" filminde, 150 Bin Liret ücret alarak Türk Muhafız Rüstem rolünde oynadı ve Loren'le arkadaş oldu.
Sanat çevrelerinde de boy gösteren Gülesin, Yahya Kemal'in Park Otel'de kaldığı dönemde Safiye Ayla ile birlikte en yakın dostlarından birisi olarak barbut partileriyle bilinir. Roma'dayken sürgünde bulunan Mısır Kralı Faruk'un yakın çevresinden birisi olmuştu.
APAK'A SERT ELEŞTİRİ
Türkiye'ye ikinci ve son kez döndükten sonra 1965'te gazeteciliğe başladı. TFF Başkanı Orhan Şeref Apak'ı çok sert eleştiriyordu.
Apak da "takımın başına geç de görelim o zaman" diyerek 17 Ocak 1969'da Riyad'da oynanan Suudi Arabistan-Türkiye A Milli maçında Gülesin'i Teknik Direktör yaptı. Gülesin maçtan önce futbolculara "Bu maçı Şükrü Ağabeyiniz için oynayın, kaybedersek, Yeni Cami önünde mısır satarım artık" dediği rivayet olunur.
Maçı Türkiye 2-1 kazandı.
10 Temmuz 1977'de 55 yaşındayken Beşiktaş Başkanı Mehmet Üstünkaya'nın evindeyken bir kalp krizi sonucu vefat etti.