YIL 1933, ölüm döşeğindeki bir hasta ile başında duran hekimi arasında şöyle bir konuşma geçer:
"Doktor Enver: 'Ah dostum Şerafeddin, hastasın biliyorsun yatakta olman gerekirken hala Beşiktaş, hala Beşiktaş...' Şeref Bey: -yavaş bir sesle- 'Feda' dedi. İşte Beşiktaş'ın "Feda" adı verdiği sezonda bu isimle yaptırdığı formaların ismi bu diyalogdan gelir. Peki, ama bugün ismi Beşiktaş futbol takımıyla özdeşleşmiş olan Şeref Bey kimdi?
AYNI ÇATIDA BİRLEŞME
Beşiktaş semtinde Basiret ve Valdeçeşmesi adı altında faaliyet gösteren gayri federe iki futbol takımı 1911'de Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü çatısı altında birleşti. Bugün Beşiktaş tarihinin en önemli ismi kabul edilen Şeref Bey, gerçek adıyla Ahmet Şerafettin Bey bu birleşmeden önce Valdeçeşme'nin başkanıdır ve sonra da Beşiktaş'taki futbol şubesinin başına geçer. Çırağan Sarayı 19 Ocak 1910'da yanmıştı. Yangın sahası temizlenerek futbol alanı haline getirildi.
Daha sonra uzun yıllar Beşiktaş'ın futbol sahası olacak bu saha halen daha Şeref Stadyumu olarak bilinir ki yerinde bugün Çırağan Oteli vardır.
TÜRK İDMAN BİRLİĞİ
Şeref Bey, futbol takımını bir semt takımı olmaktan çıkarıp en kuvvetliler arasına sokmak istiyordu. Bunun ilk yolu da 1915'te başlayan Cuma Ligi'ne katılmaktı. Bu ligde Galatasaray, Fenerbahçe, Üsküdar, Altınordu, Süleymaniye ve Anadolu Hisarı oynuyordu. Başvuru 1919'da yapıldı ama Beşiktaş, herhalde gelen tehlike hissedildiği için, Cuma Ligi'ne alınmadı.
Bunun üzerine Beşiktaş da daha doğrusu Şeref Bey de "Türk İdman Birliği"ni kurdu. Bu isimde kurulan ligde Beşiktaş dışında Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi, Darüşşafaka, Haliç, Hilal, Kumkapı, Altınörs ve Türkgücü takımları yer aldı.
Önce kurulan Cuma Ligi'nde 5 takım yer alırken Beşiktaş'ın başını çektiği ligde ise 10 takım yer alıyordu. Cuma Ligi'ne katılan takımlar kendi yerlerini koruyup rakiplerinin lige katılmasına dahi izin vermezken, Beşiktaş ise kurduğu lige isteyen takımın katılmasına izin vererek demokratik ve rekabete açık bir tavır almıştı.
Türk İdman Birliği Ligi ilk sene 10 takımla iki grup halinde oynanırken ikinci sezonda Topkapı, Nişantaşı ve Bakırköy'ün katılımıyla 13 takımla tek grup halinde, iki sezonu da Beşiktaş kazanmıştı.
(ŞEREF BEY)
KANSERE YENİLDİ
1923'te kurulan İstanbul Futbol Ligi'nin 1924'teki ilk şampiyonu olan Beşiktaş böylece adını futbol ligi şampiyonu olarak ilk kez yazdırmaya başladı ve bugünlere kadar gelindi.
1890'da doğan Şeref Bey yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle uzun süre Avusturya'da tedavi gördü ama ne yazık ki 12 Haziran 1933 gece yarısı, henüz 43 yaşındayken Cerrahpaşa Hastanesi'nde vefat etti. 14 Haziran 1933'te hastaneden alınan cenazesi öğle namazını müteakip Beşiktaş Sinan Paşa Cami'inden kalktı ve büyük bir kalabalığın elleri üzerinde vasiyeti gereğince inşaatı devam eden stada götürüldü, bir tur attırılarak sahanın ortasına kondu. Stadyum içinde yapılan konuşmalar sırasında binlerce kişi ağlıyordu.
Cenazesi tekrar eller üstüne alındı ve yolun karşısındaki Yahya Efendi Dergahı'na gömüldü.
Şeref Bey, hasta haliyle büyük ızdıraplar çekerken bile sonradan adı verilecek stadyumun inşası için defalarca Ankara'ya gitmişti. O zamanki futbol düzenini kabul etmeyerek, etiyle tırnağıyla didinerek Beşiktaş'ı en büyükler arasına sokması onun için ne kadar sevindirici olduysa, stadın açılışını görmeden vefat etmesi de bir o kadar üzüntü vericidir.
Şeref Bey öldüğü esnada Cumhuriyet Halk Fırkası Beşiktaş Yönetim Kurulu üyesi, Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreteriydi ve çeşitli liselerde de tarih öğretmenliği yapmaktaydı. Hakemlik yaptığı dönemde, saygın kişiliğinin yanı sıra uzun boyu ve güçlü fiziğiyle de futbolcuların üzerinde otorite sağlıyordu.