1944'te İzmir'de Göztepe'nin kurulduğu semt olan Güzelyalı'da doğan Ali Artuner, efsane hoca Adnan Süvari'nin şans vermesiyle 17 yaşında Göztepe A takımının kalesine geçti ve 14 yıl kesintisiz olarak da oynadı. İdman bittikten sonra bile Göztepe Stadı'nda saatlerce çalışmasıyla ülkenin 1 numaralı kalecisi olmuştu.
Ali Artuner, bugünün kalecileri gibi boy-pos olarak daha o zamanlar ideal bir fiziğe sahipti. Lakabı çoktu ama en fazla bilineni "Moskova Panteri"dir. 16 Ekim 1966'da Moskova Lenin Stadyumu'nda, Göztepe'nin "Buldozer" lakaplı santrofru Fevzi Zemzem ve Altaylı Ayhan Elmastaşoğlu'nun attığı gollerle Türkiye, Sovyetler Birliği'ni 2-0 yenerken kalede Ali vardı.
SON MAÇI OLDU
Daha doğrusu Turgay Şeren'in 17. dakikada sakatlanmasıyla oyuna o girmişti.
Bu sakatlık üzerine o zaman çok spekülasyon yapıldı ve sonuç olarak Turgay Şeren'in de milli takım kariyerindeki son maçı oldu. Ali Artuner, 25 kez kalesini koruduğu A Milli Takım'da kaptanlığa kadar yükseldi.
Turgay Şener, gelmiş geçmiş en iyi kaleci kimdir sorusuna Ali Artuner demişti. Üstelik de bu iki kalecinin yıldızlarının hiç barışmadığı futbol camiası için bir sır değildir.
Menisküs nedeniyle futbolu bırakan Ali Artuner'e bir jübile bile yapılmadı ve 2001'de beyin tümöründen vefat etti. Kemeraltı'nda ayakkabıclık yapardı.
Yakından görünce ellerinin büyüklüğüne çok şaşırmıştım.
BİR DAHA GELMEZ
Takım arkadaşı "İngiliz" lakaplı Nevzat Güzelırmak ölümünden sonra şöyle demişti:
''Ali gibi kaleci, Türkiye'ye bir daha gelmez. Cumhuriyet tarihimizin en büyük file bekçisini kaybettik." Ali Artuner o yılları şöyle anlatmıştı: "Biz efsane takım olarak İstanbul egemenliğine meydan okuduk. Üç büyükleri bize karşı savunma oynattık.
Avrupa'ya açıldık. Bu kadroyla öyle büyük başarılar kazandık ki; İstanbul basınını İzmir'e getirttik. Büyük takımların transfer pazarı olduk. İsmimizi milli takıma kazıdık. Hepsinden önemlisi üç büyüklerin ve Avrupa takımlarının transfer tekliflerini geri çevirerek, o muhteşem birlikteliği sağladık ve tarih yazdık. Kimileri para kazandı ama biz; itibar kazandık." GÖNÜLLERDE
Vasiyeti gereği cenazesi İstanbul'dan İzmir'e getirildi ve yıllarca tozu, toprağı ve çamuruyla boğuştuğu, kendisinden önce vefat eden efsane kaptan ve takım arkadaşı Gürsel Aksel'in isminin verildiği Göztepe Stadyumu'nda yapılan törenle defnedildi. Bugün ismi Narlıdere'de bir stadyumda, hatırası da gönüllerde yaşıyor.