Sipahi Ocağı

Eklenme Tarih 27 Eylül 2018
BUGÜNKÜ yani modern anlamda binicilik Osmanlı'da, 22 Mart 1913'te Sadrazam "Sipahi Ocağı" isimli atlı spor kulübüyle başladı. Amaç ata binmeyi sevdirmek ve yaygınlaştırmaktı.
Sipahi Ocağı'nın kuruluş fikri Mahmut Şevket Paşa'dan gelmişti. Harbiye Nazırı o dönemde hem Deniz Kuvvetleri hariç ordunun başı hem de Milli Savunma Bakanı'ydı. Mahmut Şevket Paşa üstte yazıldığı gibi o tarihte Harbiye Nazırı değil, 23 Ocak 1913'teki Babıali Baskını sonrası Sadrazam olmuştu.
Paşa, Harbiye Nazırı'yken bir Fransa ziyareti esnasında Saumur şehrinde 1815'te kurulan "Le Cadre Noir" isimli binicilik okulunu görmüş ve hayran olmuştu. Sipahi Ocağı tıpkı örnek alınan Le Cadre Noir gibi doğal olarak ordu tarafından destekleniyor ve finanse ediliyordu.
Dünya Savaşı çıkınca hem subayların cepheye gitmesi hem de ağır masrafları nedeniyle bu kulüp kapatıldı.
1877'den başlayarak 1922'nin sonlarına kadar adeta bir savaş fırtınası yaşayan Osmanlıda at sayısı çok azaldığı için 1924'te Karacabey Harası kuruldu. 1927'de de bu hara içinde binicilik okulu açıldı.
Bu okulun hocaların tamamı 1925'te Fransa ve Almanya'ya binicilik eğitimi için gönderilmiş süvari subaylarından oluşuyordu. 1928'de okulun başına geçen Fransız Askeri Ateşesi ve Süvari Subayı Albert Taton, 1930'da tamamı süvari subaylardan oluşan ilk Türk Milli Binici Takımı'nı kurdu. 1936 Berlin Olimpiyatları hedef alınarak 1931'den itibaren uluslararası yarışmalara katılan milli takım yeni kurulmasına rağmen iyi sayılabilecek sonuçlar almıştır. 1935'te milli takıma ilk kadın binici olarak Melahat (İlmen) Aksel de katılmıştır.
Berlin'de alınan kötü sonuçlar moralleri bozsa da çalışmalara devam edilmiş, bunun semeresi de 1938'de Roma'da düzenlenen "Mussolini Kupası"nda alınmıştır. İlk olarak 1928'de düzenlenen bu kupada İtalya ve 1936 Olimpiyat Şampiyonu Yüzbaşı Hasse'nin ünlü atı Tora'yla içinde olduğu Almanya'ya karşı Türk Milli Takımı'na şans tanınmamaktaydı.
Yarışmalara İrlanda ve Romanya da katılmıştı. Türkiye takım olarak 1. Olarak altın madalya aldı. Türk binicilik tarihinin en büyük başarısını kazanan ekibimize madalyalarını bizzat Mussolini taktı. Binicilik tarihimizin kuşkusuz en ünlü ismi Nail Gönenli'dir. 1958'de Fransa'da Dünya Şampiyonu olan Nail Gönenli, 8 kez de Avrupa Şampiyonu oldu. Gönenli, 1956'da Stockholm Olimpiyatları'nda katıldığı arazi mukavemet yarışında atından düşmüş, kalçasının kırılmasına rağmen atına binerek yarışmayı tamamlarken acıdan bayılmıştı. Gönenli, 1969'da yapılan Balkan Şampiyonası'na katılan ekibimizin antrenörü olarak gittiği Sofya'da daha 45 yaşındayken geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etti.
Kızı Hayal Gönenli de Türkiye ve Balkan Şampiyonu olmuş milli binicimizdir.

YARIN: MODERN AT YARIŞLARI