Haberler


TAYFUN ER

Sipahi Ocağı

BUGÜNKÜ yani modern anlamda binicilik Osmanlı'da, 22 Mart 1913'te Sadrazam "Sipahi Ocağı" isimli atlı spor kulübüyle başladı. Amaç ata binmeyi sevdirmek ve yaygınlaştırmaktı.
Sipahi Ocağı'nın kuruluş fikri Mahmut Şevket Paşa'dan gelmişti. Harbiye Nazırı o dönemde hem Deniz Kuvvetleri hariç ordunun başı hem de Milli Savunma Bakanı'ydı. Mahmut Şevket Paşa üstte yazıldığı gibi o tarihte Harbiye Nazırı değil, 23 Ocak 1913'teki Babıali Baskını sonrası Sadrazam olmuştu.
Paşa, Harbiye Nazırı'yken bir Fransa ziyareti esnasında Saumur şehrinde 1815'te kurulan "Le Cadre Noir" isimli binicilik okulunu görmüş ve hayran olmuştu. Sipahi Ocağı tıpkı örnek alınan Le Cadre Noir gibi doğal olarak ordu tarafından destekleniyor ve finanse ediliyordu.
Dünya Savaşı çıkınca hem subayların cepheye gitmesi hem de ağır masrafları nedeniyle bu kulüp kapatıldı.
1877'den başlayarak 1922'nin sonlarına kadar adeta bir savaş fırtınası yaşayan Osmanlıda at sayısı çok azaldığı için 1924'te Karacabey Harası kuruldu. 1927'de de bu hara içinde binicilik okulu açıldı.
Bu okulun hocaların tamamı 1925'te Fransa ve Almanya'ya binicilik eğitimi için gönderilmiş süvari subaylarından oluşuyordu. 1928'de okulun başına geçen Fransız Askeri Ateşesi ve Süvari Subayı Albert Taton, 1930'da tamamı süvari subaylardan oluşan ilk Türk Milli Binici Takımı'nı kurdu. 1936 Berlin Olimpiyatları hedef alınarak 1931'den itibaren uluslararası yarışmalara katılan milli takım yeni kurulmasına rağmen iyi sayılabilecek sonuçlar almıştır. 1935'te milli takıma ilk kadın binici olarak Melahat (İlmen) Aksel de katılmıştır.
Berlin'de alınan kötü sonuçlar moralleri bozsa da çalışmalara devam edilmiş, bunun semeresi de 1938'de Roma'da düzenlenen "Mussolini Kupası"nda alınmıştır. İlk olarak 1928'de düzenlenen bu kupada İtalya ve 1936 Olimpiyat Şampiyonu Yüzbaşı Hasse'nin ünlü atı Tora'yla içinde olduğu Almanya'ya karşı Türk Milli Takımı'na şans tanınmamaktaydı.
Yarışmalara İrlanda ve Romanya da katılmıştı. Türkiye takım olarak 1. Olarak altın madalya aldı. Türk binicilik tarihinin en büyük başarısını kazanan ekibimize madalyalarını bizzat Mussolini taktı. Binicilik tarihimizin kuşkusuz en ünlü ismi Nail Gönenli'dir. 1958'de Fransa'da Dünya Şampiyonu olan Nail Gönenli, 8 kez de Avrupa Şampiyonu oldu. Gönenli, 1956'da Stockholm Olimpiyatları'nda katıldığı arazi mukavemet yarışında atından düşmüş, kalçasının kırılmasına rağmen atına binerek yarışmayı tamamlarken acıdan bayılmıştı. Gönenli, 1969'da yapılan Balkan Şampiyonası'na katılan ekibimizin antrenörü olarak gittiği Sofya'da daha 45 yaşındayken geçirdiği bir kalp krizi sonucu vefat etti.
Kızı Hayal Gönenli de Türkiye ve Balkan Şampiyonu olmuş milli binicimizdir.
YARIN: MODERN AT YARIŞLARI
DİĞER YAZILAR İLERİ
DİĞER
‘Pekkan 20 yıl ileride’
Ünlü kadınların erkek hali: Özge Özpirinçci en çok onu beğendi!
Geçmişi 16. yüzyıla uzanan Osmanlı mutfağında hangi adla da bilinen bir helva çeşidi vardır?
Milyoner'de 1 milyonluk soru
Beşiktaş'ta sürpriz 11! Alanya maçında o isim sahada
İstanbul'un bir semti olan Balat'ın kökeninin anlamı nedir?
Buruk sistemi değiştiriyor! Kayseri 11'ini belirledi
GÜNÜN MANŞETLERİ
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.