Mbappe ise son maçında 13 dakikada 4 gol atarak rekor kırdı.
Dünya Kupası'nın genç yıldızı Mbappe'nin sürati, onu yeni izleyenler için şaşkınlık yaratmıştı. PSG forması giyen Mbappe geçtiğimiz sezon Lille maçında ortalama 36 kilometre hızla oynamış, attığı golde de saatte 44,7 kilometre hıza ulaşmıştı.
100 Metre rekortmeni Usain Bolt'un rekor kırdığı yarışta 37,5 kilometre hız yapmasını düşünürsek Mbappe'nin ne kadar hızlı olduğu daha iyi anlaşılır.
Bizim de atlet ve futbolcu bir sporcumuz vardı, ama artık pek hatırlanmıyor veya hiç bilinmiyor.
21 YAŞINDA GÜNEŞ'TE
Melih Kotanca 1915'te Balıkesir'de doğdu. İlk ve orta öğrenimi sırasında dikkat çekince o devrin yeni kurulmasına rağmen ünlü ve transfer şampiyonu Güneşspor'a gittiğinde 21 yaşındaydı.
Bu transferi sadece futbolcu olarak da yapmamıştı, o aynı zamanda çok başarılı bir atletti. 1936'da hem futbolcu hem de atlet olarak Güneşspor'un formasını giymeye başladı.
Melih Kotanca, 100, 200, 400 ve 400 metre engelli koşuyor, pentatlon ve dekatlonda yarışıyor ve cirit atıyordu. Cirit ve 400 metre engellide Balkan rekortmeni olmuş, diğer dallarda da pek çok kez birinci olarak altın madalyalar kazanmıştı.
O dönem siyasi çekişme sonucu Galatasaray'dan ayrılanlar tarafından kurulan Güneşspor, siyasi ortamın değişmesi sonucu 1939'da üstelik de en başarılı zamanında kapanmak zorunda kalınca sporcuları da başka kulüplere geçtiler. Melih Kotanca da Güneşspor'a en yakın, en dostane olduğu kulüp olan Fenerbahçe'ye transfer oldu.
Sabahları ağır atletizm idmanları yapıp, öğleden sonra da futbol takımıyla antrenmanlara çıkıyordu. Kendisini yakından tanıyan, Fenerbahçe'den takım arkadaşı ve spor yazarı merhum Halit Deringör, Kotanca için şöyle der : "Fizik gücünden rakip oyuncular çok korkardı. Çünkü onları ezip geçerdi. Kendisiyle uzun yıllar futbol oynadım. Ama bütün bu özelliklerine karşı sahada adeta sürpriz bir adamdı. Ne yapacağı belli olmazdı.
Umulmadık pozisyonlarda goller atar, bazen de mahalle futbolcularının kaçırmayacağı goller atardı. Bir maç vardır ki hiç hatırımdan çıkmaz.
Mısır'ın Ennadül-ül Ehli takımıyla oynuyoruz, oyun son dakikalara 0-0 olarak gelmiş. Son dakikada Kotanca'nın önüne bir top yuvarlıyorum.
FUTBOL TEKNİĞİ YOKTU
Kendisi 100 metreci olduğu için topa hâkim olarak kalecinin önüne kadar gidiyor. Ve topa öyle bir vuruyor ki, meşin yuvarlak bugünkü stad kapısının karşısındaki Papaz'ın Bağı'na kadar gidiyor. Oysa o dakikaya kadar Kotanca Mısır takımının pestilini çıkarmıştı. Melih Kotanca'nın futbol tekniği pek yoktu, fizik gücü dünyada az görülen cinstendi." Fenerbahçe forması altında Kadıköy'de sabahtan atletizm şampiyonası katılıp, 200, 400 engelli ve ciritte Türkiye birincisi olarak altın madalya kazandıktan sonra, sürat motoruyla Beşiktaş'taki Şeref Stadı'nda oynanan Vefa maçında üç gol atması gücünün en üst örneği olarak hala daha anlatılır.
DENİZ YOLLARI'NDA ÇALIŞTI
O yıllarda futbolcu olarak hayatını kazanmak imkânsızdı. Melih Kotanca da spor hayatının yanı sıra Deniz Yolları'nda kâtip olarak çalışıyordu.
Bir maçta gemisi kalkacak diye maçın 80. dakikasında oyundan çıkmış ama yetişememişti. Kamaraya sakladığı dövizi kaybedince çok üzülmüştü ama Fenerbahçe zararını karşıladı. Uzak seferlere gönderilmeye başlanınca bir tercih yapmak zorunda kaldı ve 27 yaşında 184 maçta 214 gol attığı Fenerbahçe formasına veda etti.
Eşi Alis Hanım'la olan evliliğinden doğan tek çocuğunu, öğrenim için gittiği Amerika'da elim bir trafik kazasında kaybedince adeta inzivaya çekildi. Nisan 1986'da yani 71 yaşında felç geçirip yatağa mahkûm oldu. Aynı yıl 8 Haziran tarihinde de vefat etti.
