TAYFUN ER

TAYFUN ER

Tarihi 11 Ocak 2019

Unutulan tayın

ZLATAN'ın ilginç bir vuruşu gol olmasaydı bu kadar ilgi çekmezdi kuşkusuz. Bu tarz vuruş daha çok orta sahada, futbolcunun üstünden geçen topa son müdahalesi olarak görülür.
Özellikle de kaleci degaj yapınca önde kalınca yapılır.
Bizim asıl değinmek istediğimiz bu vuruşa ne ad verildiği...
Etrafınıza sorun, bakalım bilen var mı? Pek sanmıyoruz, nadir de olsa yaşlı futbol seyircileri bilebilir ancak. Yaşlı dedik çünkü artık adı geçmiyor çünkü unutuldu.
Pek çok okuyucu "bilemeyecek ne var 'akrep' denir" diyor şu anda.
Çünkü Kolombiya Milli Takım kalecisi Higuata'nın bu tarz vuruşu çok meşhur olmuştu. Daha doğrusu bir nesil bu vuruşu ondan görüp, adını da akrep olarak öğrendi. O vuruş elbette Higuita'yla başlamadı, o doğmadan önce de vardı.
Aslında Higuata'nın yaptığı fantastik, gösteri vuruşu. Öyle vurmasına gerek yoktu çünkü.
Bu vuruşun iki türü vardır:
Birincisi Higuata gibi ayakların yerden kesildiği adeta perende atar gibi vurmak. Diğeri ise bir ayağın yerden kesilmediği, sadece tek ayakla yapılanı. İkisi arasında atletik fark olduğu kadar çoğu kez birincisi şov amaçlı yapılıyor.
Higuata'dan sonra bu şov çok yayıldı. Çok gösterişli, temaşa zevki büyük bir hareket çünkü.



MİMARI HIGUATA

Higuata'dan sonra bu vuruşu en çok yapanlardan birisi de Zlatan İbrahimovic. Genç nesil bu vuruşla en çok İbrahimovic'i hatırlıyor. Spektaküler vuruşları seven ve çok da iyi yapan İbrahimovic'in uzun boyuna rağmen başarısı takdire değer doğrusu.
Kolombiya gibi sıcak ülkede bu vuruşa, akrep denmesi normal.
Suudi Arabistan ya da Norveç olsa iklimin ve kültürün çağrıştırdığı bir şey bulunurdu.
Bizim iklimimiz ve kültürümüz, dolayısıyla çağrıştırdığı farklı.
Eskiler bu vuruşa tayın derdi.
Atın yavrusu tay'dan gelir. Taylar çok teptiği için bu benzetmeden yola çıkarak tayın denmiş.
Şehirleşme sonucu artık değil tay tepmesini tayı bile canlı olarak gören az olduğu için bu yakıştırma da unutuldu. Türk kültürü ve at yakınlığı dolayısıyla bize akrepten çok önce atı hatırlatıyordu.
Biz söyleyelim de kim ne isterse onu desin yine...