Zaman içinde stratejinin anlamı genişlemiş, "savaşta ve barışta benimsenen politikalara destek vermek için askeri, siyasi, iktisadi ve psikolojik güçleri birlikte kullanma sanatı" olmuştur.
Stratejinin ilk ve temel kuralı, hedefler ile imkânlar arasındaki uyumdur. Yani elinde ne varsa onun maksimum olarak ulaşabileceği bir hedef koyman gerekir.
Beşiktaş'ın ilk önce imkânına göre bir hedef koyması gerekir.
Örneğin, Süper Lig'de şampiyon olmak ve Şampiyonlar Ligi'nde de gruptan çıkmak gibi en yüksek hedefi koyuyorsa o zaman bu kadroda Utku, Ruiz, Necip, Roco, Rebocho, Douglas, N'Koudou, Diaby, Lens, Boyd, Güven, Umut ve Lens olmaz.
Şampiyonluğa oynayacak bir kadro yapalım, garanti olmasa da belki şampiyon oluruz derseniz üstteki isimlerden Ruiz, kendi sahanızda karambol golcüsü ve yedek olarak Umut, emektar olarak da Necip kalabilir.
Paramız yok, UEFA'ya gidelim yeter derseniz Roco da dursun diyebilirsiniz. Orta sıralarda olalım diyorsanız yedek kaleciniz Utku olabilir, Güven de durabilir.
Rebocho, Diaby, Boyd, Lens, Douglas, N'Koudou gibi oyuncularla ancak düşmemeye oynayan bir kadro yaparsınız ki bu isimlerin bazıları ancak TFF 1. Lig'de oynayabilir.
Kendinizi ve taraftarı kandırmak istemiyorsanız, akıllı bir strateji belirlemeniz ve ona göre davranmanız gerekiyor. Acı ama gerçek budur.
