Tıp ve Atletizm
VİRÜSÜN Türkiye'yi Çin gibi etkilemeyeceğini söyleyen hekimlerin bazıları bunu gen farkına, virüsün yapıştığı ACE II enziminin ırklara göre değiştiğini iddia ettiler. Yanıldılar.
Buna benzer bir meselenin yıllardır tartışıldığını ama şöhret sevdası için değil de bilimsel açıklama için, gerçek bilimsel çalışmalar eşliğinde yapıldığını biliyor musunuz?
Soru şu: Neden Doğu Afrikalı yani Kenya'lı ve Etiyopya'lı atletler maratonda bu kadar başarılılar?
Aslında bu soru ilk kez 1960 Roma Olimpiyatları sonrasında sorulmuştu. 10 Eylül 1960 günü, Etiyopyalı atlet Abebe Bikila 2 Saat 15 Dakika 16 saniyeyle dünya rekoru kırıp, olimpiyat şampiyonu olduğu yarışta yalın ayak koşunca dünya şaşkınlık içinde kalmıştı.
O yıllarda yalın ayak koşmanın performansa olumlu katkısı olduğu iddia edilse de bilim dünyası bunun aksini kanıtlayınca ortaya atılan bu iddiadan vazgeçildi.
Abebe Bikila da daha sonraki yarışlarda ayakkabıyla koşmaya başladı.
Son yıllarda zirvedeki atletlerin yüksek rakımlı bölgelerden çıkması, akla hemen oksijeni kaslara taşıyan alyuvarların sayısını getirdi.
Çünkü yükseklik arttıkça alyuvar sayısı da arttırıyordu.
Bu hipotezin yanlış olduğu anlaşıldı.
Geçtiğimiz yıllarda ortaya atılan bir teori de zirveye çıkan Afrikalılar ile diğerleri arasında Maksimum VO2 kapasitesi farkıdır. VO2 Max, kısaca vücudun oksijeni kullanacağı yerlere taşıyabilme kapasitesidir.
Sezon öncesi futbolcuların durumlarını anlamak için yapılan bazı testleri hepimiz ekranlardan görmüşüzdür.
Çıkan sonuç, dakikada litre cinsinden tüketilen oksijen miktarıdır.
VO2 max değeri ne kadar yüksekse koşarken kaslara daha fazla oksijen gider, bu da hızı ve dolayısıyla performansı arttırır. Yine bu değerin yüksek olması, yorgunluğun nedeni olan laktik asit birikiminin daha az olması, sporcunun daha geç yorulması demektir. Ne var ki sporcular arasında bu değerlerde anlamlı bir fark da bulunamadı.
Exeter Üniversitesi'nde Fizyoloji Profesörü olan Andrew Jones, bu başarının tek bir nedenden değil çok sayıda farklılıktan doğduğunu söylüyor.
Jones'a göre Doğu Afrikalı sporcuların her şeyden önce beslenme alışkanlıkları farklı.
Roka, maydanoz, marul ve ıspanağı çok yiyorlar. Gazlı içecek veya meyve suyu yerine pancar suyu içiyorlar. Doğu Afrikalı maratoncuların vücutları daha küçük ve daha yağsız.
Vücut oranları da farklı. Kaval kemikleri ve bacaklarının alt kısmı, daha uzun. Baldırları daha az kaslı ve aşil tendonları daha uzun.