Türkiye'nin en ünlü aktörlerinden biri olan Ozan Güven'in hem oynadığı diziler, hem oynadığı reklamlar, hem de oynadığı filmler ile neredeyse ünü ülke sınırlarını aşmış durumdaydı. Fakat her defasında sinirli halleri, öfkesi ve alkol sorunu bu ününün önüne geçmeyi başardı. 2010 yılında aşırı alkollü şekilde Etiler'de kaza yapan ve ölümden dönen Ozan Güven, daha sonra da Cihangir'de benim de bulunduğum gazeteci arkadaşlarımıza saldırmıştı.
Hakaretler, küfürler ve bağırmaları hala kulağımda çınlıyor desem yeridir. Bunun gibi birçok örnek yazabilirim ama son yaptığı ise affedilecek cinsten değil. İddiaya göre kendisinden 17 yaş küçük sevgilisi Deniz Bulutsuz'a ayrılmak istediğini söyleyen 45 yaşındaki oyuncu, 13 Haziran'da Levent'teki evlerinde kavgaya tutuştu. Güven'in kendisini dövdüğünü söyleyen Bulutsuz, İstanbul Aile Mahkemesi'ne başvurarak korunma istedi.
Bu olay sonrası Deniz Bulutsuz'un darp fotoğraflarını görünce büyük şok geçirdim. Neredeyse gözü kör olacak şekilde dayak yiyen Bulutsuz'a desteği yine devletimiz verdi. Fakat çok duyarlı sanat kesimimizin ağzını bıçak açmadı. Birkaç kişi dışında bu olayı görmezden gelen sanat camiası bir ağaç için neredeyse ortalığı savaş alanına çevirmişlerdi. Yardım bekleyen bir kadın, bir ağaçtan daha önemli? Bunun cevabını sanatçılarımız, sanat camiasının iki yüzü olarak göstermiş oldular…
VİLLA'DAN SONRA REZİDANSI DA SATTI
Son dönemde ekonomik sıkıntılar çektiği iddia edilen Mustafa Sandal, evli olduğu dönemde senelerce oturduğu Çubuklu Vadi'de bulunan 4 katlı villasını kiracısı iş insanı Dikran Masis'e 3 milyon dolara satmıştı.
Bu satıştan yaklaşık 20 milyon lira gelir elde eden Mustafa Sandal, şimdi de Fulya Polat Towers'ta bulunan 1+1 evini satmış. Geçtiğimiz gün evin 950 bin liraya satışını gerçekleştiren Mustafa Sandal'ın bir ay içinde ev satışlarından büyük bir gelir etmesi 'Acaba yurt dışına mı yerleşecek' dedirtmedi değil… Müzik çalışmalarına ara veren ve benim de şarkılarını severek dinlediğim ünlü popçu umarım böyle bir karar almamıştır.
O ARTIK BİR MARKA OLDU
Sahnelere adım attığında İbrahim Tatlıses'in veliahtı olarak gösterilen Serkan Kaya, her defasında öyle olmadığını kendi tarzının olduğunu göstermişti. Şarkılarını bilmeyen yok. Sahne aldığı mekanları tek başına dolduruyor. Ve kimseyle polemiğe girmiyor. Benim de severek dinlediğim şarkıcıların başında geliyor. Geçtiğimiz gün Serkan Kaya, Bodrum'da sahne aldı. Orada bulunan arkadaşlarımdan canlı yayın açanlardan izledim.
Sahne adabı ve efendiliği her defasında usta sanatçı 'Neşet Ertaş'ı hatırlatıyor bana. Sadece işini yapıyor ve misafirlerinin gözüne bakıyor. Duyduğuma göre de yeni bir single için kolları sıvamış. Pandemi yüzünden yeni şarkıların piyasaya çıkmadığı şu günler de Serkan Kaya yine taşın altına elini koymuş diyorum…