MERKEZ Hakem Kurulunun ataması gerçekleştirildi.
Önceki gün sabah saatlerinde başkanlığa Yunus Yıldırım'ın getirileceği kulislere düştü. Tepkiler yükselince Ferhat Gündoğdu başkan oldu, Yunus Yıldırım kurul üyeleri arasına girdi.
MHK'de son 20 yılda 14 farklı dönem yaşandı ve 11 başkan değişti. Kurul üyeliklerine getirilenler de birbirlerinden çok farklı değil. Neredeyse dönüşümlü görev almışlar.
Peki ne yapmışlar! Hemen her hafta hakemlerin tartışılmasından ortaya çıkıyor ki; hiçbir şey! Kendilerini değiştirmişler ama müsabakaların daha adil ve temiz hale getirilmesi için adım dahi atmamışlar.
Bununla da kalmamışlar.
Bazen oğlunu, bazen kuzenini, bazen 'can dostunu' hakem yapmışlar. Bakın işte, Süper Lig'de akraba ilişkileriyle birlikte 40 gözlemci ve 6 hakem yıllardır birbirlerini kollayarak 'günlerini' geçirmişler! Genele yuvarladığımızda 600'e yakın hakemden 77'sinin daha önce bu mesleği yapanlarla akrabalık ilişkileri varmış. Nasıl düzen, güzel değil mi?
Şimdi hakemlerin statükosunu değiştirmek mümkün mü? Kulüpler Birliği'nin bu yönde bir çalışması ancak hem içerden hem de dışarıdan 'direniş' ile karşılaşabilirler.
Mesela birliğin içerisindeki birkaç kulüp 'statükonun' aynen devamını istiyormuş!
Hakemleri anlarım da kulüpler!
Neden ve nasıl? Garip değil mi?
MHK'nın ve federasyondaki diğer kurulların adaleti dağıtamadığı yerde futbol da yönetilemez, futbolcu da üretilmez, marka değeri de yükselmez! Sonucu bilinen acı gerçeklerle yüzleşip dururuz sadece. Çöpe giden milyonlar, borç batağına sürüklenen kulüpler, hakettiğini alamayanın yanında haketmediğinin sevincini yaşayan ve yaşatan yöneticiler…