HEM Trabzonspor'un hem de Sivas'ın önemli eksikleri vardı.
Bu eksiklere rağmen iki takım da iyi mücadele etti. Trabzonspor zor deplasmanda özellikle ilk yarıda oyunu geride kurma planını başaramadı.
Evet, Sivas'ın önde basması Trabzonspor'u bozdu ancak özellikle Hüseyin Türkmen'in sanki ilk maçını oynuyormuş gibi hataları, sürekli başarısız uzun pas denemeleri ve ürkek davranması bunda en büyük etkendi!
Oysaki Hüseyin büyük umut beslenen bir stoper. Trabzonspor altyapısından çıkmış, ilk maçlarında oynadığı futbolla 'gelecek vaat' eden Hüseyin, neden bu kadar geriye gittiğinin sorusunun cevabını kendinde aramalı ve yanındaki Hugo'ya, bugün takımda olmayan Egdar'a ayrıca örnek aldığı Ramos'a bakmalı.
HUGO'DAN MÜTHİŞ PAS
Stoperler artık günümüz futbolunda sadece topu kesen, önündeki ya da yanındaki oyuncuya pas atan değil oyun içerisindeki algoritmada en önemli aktör. Bunu bize dün akşam gösteren oyunculardan biriydi Hugo.
Takım arkadaşı Edgar gibi orta sahanın önüne kadar gelip Abdülkadir'e attığı gol pası muazzamdı! Tabi o pas sırasında Cornelius'un 'yalancı koşu'sunu atlamamak lazım.
ARICI'YA SELAM ÇAKTI!
Trabzonspor'da Bakasetas ve Peres'in formsuzluklarına da parantez açmak gerekiyor. Hem orta saha hem de sağ kanatta birkaç haftadır tam anlamıyla domine olamayan bir Trabzonspor var. İki oyuncunun da sakatlıktan sonra istedikleri seviyeye gelememesinin sonucunu bu maç özelinde özellikle Visca'nın yalnız kalışında daha rahat gördük! Trabzonspor 'şampiyonluk yürüyüşünde' Sivas'ın karında ve elbetteki soğuğunda bir puanı cebine koyarak döndü. Ancak şu gerçek ki bu maç 'yaratıcı oyuncu' diye bağırdı! O da Nwakaeme'ydi. Maçın Hakemi Mete Kalkavan… Trabzonspor'un maçlarını yönettiğinde ince ince doğruyor! Ekürisi Halil Umut Meler'den ilham almış olacak ki kendisi de Arıcı ağabeyine 'selam' çakıyor!
