TRABZON liderlik yürüyüşünü daha da sağlamlaştırmak, Galatasaray ise kötü gidişine "dur" demek için sahadaydı.
Galatasaray ilk yarıda yüksek tempo ve agresif futboluyla Trabzonspor orta sahasını tamamen kilitlerken, iki kanat oyuncusunu da etkisiz kıldı.
Giresun maçında bütün takımın Hüseyin'e topu verdirip hataya zorlamasının örneğini bu kez Berat'ta yaşadı Trabzonspor. Berat'a taşınan bütün toplar yanlış pas tercihleri yüzünden hep Galatasaray'da kaldı.
Ve o toplar sürekli Trabzonspor ceza sahasına indi.
Trabzonspor'un golü yedikten sonra yapması gereken değişiklikler, gecikmeli de olsa ikinci yarıda geldi. Berat'ın yerine Siopis girince Trabzonspor orta sahası tempo yapmaya, kaybedilen topları hemen kazanmaya başladı.
Beklerin de ileriye çıkışıyla birlikte Trabzonspor oyuna geri döndü!
Ancak en önemli eksikliği olan 'anahtar pasları' karşılaşmanın belli bölümlerinde yapamayan Trabzonspor'da, Hamsik'i aradı bütün gözler.
KADERİ DEĞİŞMEDİ
G.Saray kalecisini değişse de kaderini değiştiremedi. Trabzonspor geriye düştüğü maçı kazanmasını bilerek sahadan ayrıldı. Siopis'in maça dahil olduğu andan itibaren muazzam işleri... Uğurcan'ın olağanüstü kurtarışlarıyla takımını oyunda tutması.
Bakasetas'ın zincirlerini kırarak golüyle geri dönmesi. Visca'nın son dakikada ağları bulan şutuyla zirveyi perçinlemesi.
Ahmet Can'ın pozisyon bilgisi, savunmayı ayakta tutması, soğukkanlılığı ve tertemiz ayaklarıyla 'ben buradayım' demesi; Trabzonspor'un milli araya büyük kazanımlarla girdiğinin özeti aslında!
Hamsik de o aradan sonra sahada.
Trabzonspor için süreç; kazan-kazan'a döndü artık. Yolu açık olsun.
Hakem: Ben her hafta yazmaktan bıktım. Şu maçı Karaoğlan tekrar izlesin.
Ama gözleriyle değil; vicdanıyla!
