TRABZONSPOR son 10 yıllık süreçte kırılma anlarını iyi yönetemediği için ya şampiyonluğa ulaşamıyor ya da hedefsiz kalıyordu!
Abdullah Avcı'nın gelişiyle birlikte Trabzonspor bu anları en iyi yöneten kulübe dönüştü. Bazı 'otoriteler' tarafından final maçı, bazı otoriteler tarafından da 'kırılma maçı' olarak nitelendirilen bu karşılaşmada Trabzonspor, tam lidere yakışan bir oyun ortaya koydu. Sahanın her tarafını parselleyen Bordo Mavili oyuncular, Konyaspor'un 'organize atak' kurmasına dahi müsaade etmedi. Ki rakip Konyaspor'un ilk isabetli şutu 77. dakikada geldi.
Cornelius'un Konyaspor stoperlerini maçın başından itibaren yorması, bir pivot santraforun nasıl olması gerektiğini herkese göstermesi, iyi oyununu Visca'ya attığı gol pasıyla taçlandırması, Siopis'in 'toplayıcı ve dağıtıcı' özelliğiyle Konyaspor'un oyun kurmasına müsaade etmemesi, Dorukhan'ın 'beni nereye koysan oynarım ve en iyisini yaparım' dediği bir maçı izledik! Trabzonspor'un yaklaşık 1,5 sezondur uyguladığı doğru transfer politikasının meyvelerini de topladığına şahitlik ettik aslında. Türkiye'nin en iyi sağ kanat oyuncusu Edin Visca'yı alarak güçlü kadrosunu daha da güçlü hale getiren Trabzonspor, O'nun üç maçtır gösterdiği muhteşem performansıyla zirvedeki yerini korumayı ve en yakın rakibiyle de arasındaki puan farkını da açmayı başardı. Trabzonspor'un 'kapalı gişe' oynadığı bu karşılaşmada 80'den sonra yaptığı gereksiz paniğin dışında organizasyonunda hiçbir sıkıntı yoktu.
Liderliği ve pek tabi ki şampiyonluk yolculuğunu en güzel şekilde hakettiğini tescillemiş oldu!
Trabzonspor'un önünde artık 13 hafta kaldı. Elbette kolay maçları olmayacak Bordo Mavililer'in.
Ama bu maç için 'umut' bekleyenlerin umudunu boşa çıkaran Trabzonspor, kendisi için de 'umut benim' mesajını verdi! Yolu açık olsun…