TEKNİK Direktör Abdullah Avcı, geçen sezon bittiğinde bu sezona dair yeni oyun organizasyonundan bahsetti. Yapılan transferlerle birlikte ortaya nasıl bir oyun çıkacağını merakla bekledim. Süper Kupa'da Sivas, İstanbul, Hatay, Monaco ve Beşiktaş maçlarının belli bölümleri hariç Trabzonspor'un durarak oynaması, hücum ederken kaptırdığı toplarla orta sahadan çok kolay geçişler vermesi, savunmadaki bariz hatalar, üçüncü bölgede sete doğru şekilde yerleşememesi ayrıca oyunu dinlendirememesi gibi bir çok sorunla karşı karşıyaydı.
Ve bu sorunları hazırlık dönemiyle birlikte dün akşam da dahil 26 maçtır çözemedi. Ne oyun hafızası ne oyun kültürü ve devamlılığı sağlanamadı.
DURARAK OYNAMAK!
Elbette Dorukhan ve Visca'nın sakatlıkları Bordo Mavililer'in gücünü geriye götürdü fakat bir bölgeye 4 tane aynı adam almak yerine kadro rotasyonu daha doğru planlanabilirdi.
Bu planlanamadığı gibi bazı oyuncular gerçek mevkilerinin yerine başka mevkilerde devşirilerek performans da alınamadı. Durarak oynayan bir Trabzonspor, teknik direktör tercihi mi yoksa oyuncuların mı bilemem!
Ama asıl sorgulanması gereken ilk devrenin tamamlanmasına saniyeler kala rakip sahaya yerleştiğin anda geriye doğru oynanmasıydı…
TEMPOSUZLUK...
Sörtloth'un Trabzonspor'da oynadığı zamanlarda yine puslu bir Ankara akşamında Ankaragücü deplasmanında kaptığı topla patlayıcılık özelliğini de kullanarak ceza sahasına kadar inip gol atmıştı.
Neredeyse aynı pozisyonu bu kez Yusuf yakaladı, gidemedi. Galiba bu iki durum Trabzonspor'un da özetiydi.
Durarak oynamanın en bariz karşılığı oyuncuların fiziksel anlamda yetersizliğinin yanında temposuz oluşuydu da! Trabzonspor geçen sezon 12 haftada 24 golün 8'ini duran toptan atmıştı. Bu sezon 12 haftada attığı 18 golün 9'u duran toptan. Bu sezon daha az gol atan Trabzonspor'un daha fazla duran toptan gol kazanması da saha içi sıkıntıları bize anlatan başka bir istatistikti!
GÜÇLÜ DÖNMELİ
Şimdi ne olacak? Artık Dünya Kupası arası. Lige ara veriliyor. Önce Trabzon sonra Antalya kampları!
Kasım'ı işaret eden Avcı'nın önünde sorunları çözmek için zaman var.
Bu arada sezon başından bu yana göremediğimiz yeni oyunu aradan sonra görmeyi umut ediyoruz. Oyuncuların hem fiziksel hem de tempo anlamında hazır hale getirileceğine inanıyoruz. İç sahadaki Fenerbahçe maçıyla şampiyonluk yarışında güçlü şekilde "ben de varım" denilecek bir organizasyon bekliyoruz.