Önceki maçlarda Trabzonspor'un sahada iyi yaptığı çok fazla bir şey olmadığından bahsetmiştim ama bu maç onlardan biri değildi. Topu dolaştırmada ve topun hızında iyi sinyaller verdi.
Merkezde Okay ve Mendy işin defans kısmında işlerini çok iyi yaptı. Batista Mendy geçen sezon ısrarla üzerinde durduğum "Neden 8 oynamalı?" sorusunun cevabını adeta gösterdi. Top kapma, top taşıma, arkadaşlarına istasyon olma, ceza sahasına girme; adeta bir resital sundu.
İlk yarının ve ikinci yarının son çeyreklerinde ise Trabzonspor fiziksel olarak oyundan bayağı düştü. Henüz sezon başı olduğu için normal karşılanabilir fakat özellikle Avrupa maçlarında bu dakikalar rakipler tarafından cezalandırılmaya çok açık! Bu fiziksel düşüşlere Abdullah Hoca değişikliklerle müdahele etmek istedi lakin oyuna giren oyuncular neredeyse katkı veremedi ve oyun ritmi de bozuldu.
Trabzonspor bu maçla birlikte 4 maçtır, 360 dakikadır gol atamıyor.
Bu durum, bu kalibredeki bir takım için çok kötü bir durum.
Ancak bu maç, özellikle ilk yarıda gerçekten bir Avrupa play-off mücadelesinde bulabileceği netlikte fazlaca pozisyon buldu. Kalesinde de çok az pozisyon verdi.
Benzer performanslar ve oyunlar gösterilirse önümüzdeki maçlarda meyvesini mutlaka alacaktır.
Eşleşmenin ilk maçında Trabzonspor avantajlı skoru almaya çok yakındı. İş Trabzon'a kaldı.
Trabzonspor'un Avrupa'da gruplara kalması maddi ve manevi olarak hayati önem taşıyor.