TRABZONSPOR'UN tarihindeki kötü dönemlere, düşük performans gösteren oyuncu gruplarına ve eksik kadrolara birçok kez tanıklık ettik. Ancak, sahada bu denli cansız, ruhsuz duruş sergileyen Trabzonspor'u izlememiştim. Tek tek bakıldığında her oyuncu değerli olabilir; fakat bu bireylerin oluşturduğu takım, futbolun temel doğrularına ve dinamiklerine hitap eden bütünlükten yoksun.
Birbirine benzer profildeki oyuncular… Örneğin Lundstram, Okay, Ozan… Hepsi aynı tarzda, oyunun temposunu değiştirebilecek veya yaratıcı bir katkı sunabilecek özelliklerden yoksun. Kanat rotasyonuna gelince; geniş alanlarda ve bire birde en etkili isim olan Trezeguet'in kiralık verilmesi, sol kanatta elinde kalan üç oyuncunun hiçbirinden tam anlamıyla verim alınamamasıyla sonuçlandı. Orta sahaya yıllardır net bir 8 numaranın kazandırılamaması, oyunun merkezinde yaratıcılığın eksik kalmasına yol açtı. Savunmaya alınan Saviç'in sık sık sakatlanması ve diğer stoperlerin kadroda yeterince değerlendirilememesi de eklenince, takımın temellerinde ciddi bir zafiyet oluştu.
Bütün bu eksikler ve yanlış tercihler, aylar öncesinden "gelecek sezonun kadrosunu kuruyoruz" diyenlere bir uyarı işareti olarak kalıcı hale getirilmeliydi, fakat maalesef… Son dönemde Trabzonspor'un sahada sergilediği yapı, belirli kalıplara sıkışmış görünüyor. Maçlara agresif bir baskı ile başlıyorlar; bu, oyunun ilk dakikalarında rakip üzerinde üstünlük kurmasını sağlıyor. Ancak, bu baskının sona ermesiyle birlikte oyunun kontrolü tamamen rakip takımın eline geçiyor.
Bu durum, Trabzonspor'un yalnızca skor olarak değil, mental olarak da geriye düştüğü sürece yol açıyor. Maçın o anlarında, Trabzonspor'un gol yiyeceği veya mağlubiyetin kaçınılmaz olduğu neredeyse hissedilir hale geliyor.
Teknik ve taktik açıdan baktığımızda, Trabzonspor'un sahada bazı temel doğruları uygulayamadığını görüyoruz.
Modern futbolda oyun temposunun sürekliliği ve saha içinde kompakt yapı en önemli faktörlerden biridir. Ancak, Trabzonspor'un savunma hattı ile orta sahası arasında geniş boşluklar oluşuyor ve bu da rakibin rahatça oyun kurmasına fırsat veriyor. Aynı şekilde, topa sahip olduklarında da yeterince dikine ve kararlı oyun anlayışı sergileyemiyorlar.
Oyun kurulumunda daha cesur ve yaratıcı hamlelere ihtiyaç olduğu açık.
Bu takımın mevcut kadrosuyla bir iyileşme göstermesinin zor olduğu aşikar; nitekim en az iki transfer dönemine ihtiyaç duyulacağı düşüncesindeyim.
Fakat, yalnızca yeni transferlerin yeterli olacağı yanılgısına da düşmemek gerekir.
Başarı için gerekli olan doğru mentaliteyi sağlamak, yalnızca yetenekli oyuncularla değil, aynı zamanda saha içindeki görev dağılımını doğru kurgulamakla mümkün.